Sosyal medyada paylaşılan çeşitli gönderilerde, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) aşı verilerini 55 yıl gizli tutmak için mahkemeye başvurduğu iddia edildi.
FDA verileri gizlemiyor
Sosyal medyada paylaşılan iddialarda, kaynak olarak Reuters haberi yer alıyor. Haber, Halk Sağlığı ve Şeffaflık için Tıp Uzmanları’nın Pfizer/BioNTech Covid-19 aşısının lisansıyla ilgili yaklaşık 329 bin sayfadan oluşan verilerin incelenmesi için Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası’na (FOIA) dayanarak başvuru yaptığını aktarıyor. Haber, FDA’nın aşı verilerini “gizlemeye” çalıştığı yönünde bir bilgi içermiyor.
Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA), 1967'den beri halka herhangi bir federal kurumdan kayıtlara erişim talep etme hakkı sağlıyor. Genellikle gazeteciler ve araştırmacılar tarafından kullanılıyor; federal kurumlardan bilgi ve veri alabilmek sağlanıyor.
FDA bu talebe her ay 500 sayfanın incelenmesini sağlayacak bir program önererek yanıt verdi, yani verileri gizlemedi. Ancak FDA incelemeyi yürütecek şubenin yalnızca 10 çalışanı olduğunu ve şu anda yaklaşık 400 diğer Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA) talebinin işlendiğini ekledi.
Halk Sağlığı ve Şeffaflık için Tıp Uzmanları, FDA'nın verileri 108 gün içinde, yani en geç 3 Mart 2022'ye kadar yayınlaması gerektiğini savunuyor. Verilerin incelenmesi için 108 gün talep edilmesinin sebebi, FDA’nın Pfizer/BioNTech Covid-19 aşısına 108 gün içinde lisans vermiş olması.
FDA, 50 yılı aşkın zamanın standart bir veri işleme programına göre önerildiğini ifade ediyor. Federal yargıçlar FDA’nın önerdiği süreyi kabul ederse, FDA’nın tüm verileri incelemesi 50 yıldan fazla sürecek. Ancak Reuters’a göre, zamanlama anlaşmazlığı muhtemelen önümüzdeki ay çözülecek.
Federal yargıç, FDA’nın Ocak ayının sonuna kadar Pfizer/BioNTech’in Covid-19 aşısı verilerinin 12 bin sayfasını halka açık hale getirmesi gerektiğine ve bundan sonra her 30 günde bir 55 bin sayfa yayınlaması gerektiğine karar verdi.
Halk Sağlığı ve Şeffaflık için Tıp Uzmanları’nın yayınlanan verileri kendi internet sitesinde paylaşması üzerine bazı sosyal medya kullanıcıları, raporlarda sıralanan birçok semptom ve hastalığı aşıya bağlı olduğu iddiasıyla paylaştı.
Ancak bu raporlar kanıtlanmış yan etkileri göstermiyor. Belirtilen tüm semptomlar olumsuz ciddi olay (serious adverse events) olarak geçiyor. Aşıdan kaynaklı olsa da olmasa da bu olumsuz ciddi olaylar raporlanıyor.
Yani verilerdeki semptomlar, Covid-19 aşısının belirtilen yan etkilere neden olduğunu göstermiyor. Bildirilen olumsuz olay ve aşı arasında herhangi bir nedensellik kurmak için yeterli veriler raporda yok. Bu nedensellik bilimsel olarak kanıtlansa ve bu etkiye aşının neden olduğu modellenebilse, o zaman bir “yan etkiden” bahsedebiliyor olurduk. Ancak bu raporlar yan etkileri göstermiyor.
İncelemelerinin süresi talebin yoğunluğuna göre değişebiliyor
Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası’na göre, talepleri yerine getirmek için gereken süre belge sayısına, yanıt veren kurumdaki iş yüküne ve ilgili belgelerin yoğunluğuna göre değişebilir. Covid-19 aşı verilerinin incelenmesi talebinin yerine getirilmesi yıllar almasını, FDA belgelerin hacmine bağlıyor.
Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası talepleri normalde pek hızlı yanıtlanmıyor, ama geçmişte hızlı yanıtlanması için müdahale edilen örnekler var. Örneğin 2019'da ABD Bölge Yargıcı Paul Englemayer, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili talebi yerine getirmek için dışişleri ve savunma bakanlıklarına ayda 5 bin sayfa incelemesini emretmişti. Bu durumda kurum, gerekli işgücü ve kapasiteyi sağlayarak talebe yanıt vermek zorunda.