Fotoğrafın Edward Said'in İsrail askerlerine taş attığını gösterdiği iddiası

Fotoğrafın Edward Said'in İsrail askerlerine taş attığını gösterdiği iddiası

Yanlış Yanlış

Bulgular

Edward Said taşı İsrail askerlerine değil, gözetleme kulesine atıyor.

Said söz konusu cümleyi hiçbir zaman kurmamış.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Çekildiği 2000 yılından beri yanlış bilinen ve son zamanlarda da sosyal medya mecralarında tekrar yayılmaya başlayan fotoğrafta, Filistin doğumlu Amerikan vatandaşı Edward Said’in, İsrail askerlerine taş attığının görüldüğü iddia edildi.

edward said iddia sosyal medya kaynak

Fotoğraf 3 Temmuz 2000’de çekilmiş ve zamanın basınında çokça yer almış. Fotoğraf, o zamanlar da Said’in taşı İsrail askerlerine attığı iddiasıyla haberleştiğinden, çalıştığı Columbia Üniversitesi’ndeki profesörlerin bir kısmı da dahil olmak üzere büyük bir kitle görevinden ayrılması gerektiğini belirtirken, bazıları da taşın hedefi herhangi bir kişi olmadığından bunu özgür düşünce hareketi olarak yorumlamış

Fotoğrafta yalnızca Said’in taş attığı an görünüyor; fakat taşın hedefi karede yer almıyor. 

New York Times’da yayınlanan habere göre Said, ailesiyle yaptığı Lübnan ziyaretinde, önceden İsrail’in egemenliği altında olan bölgeye giderek, İsrail askerlerinin bölgeden çekilmesini kutlamış. Yine aynı haberde, Said’in Haaretz isimli İsrail gazetesine verdiği röportajda oğluyla taş atma yarışı yaptığını söylediği belirtilmiş

Said’in aynı yılın ağustos ayında Politics And Culture dergisine verdiği röportajda bu mevzu açıldığında durumu şu şekilde açıklamış:

“Sınıra, Bab-el-Fatma, yani Fatma Kapısı isimli bir yere gittik. Yüzlerce turist vardı ve karşılarında devasa tel örgüler duruyordu. Yaklaşık 200 metre ötede, etrafı yine tel örgülerle ve betonla çevrili bir gözetleme kulesi duruyordu. Muhtemelen içinde İsrail askerleri vardı ama onları görmedim. Epey uzaktı. Bu konuda pişman olduğum şey, olayın gülünç durumunun anlaşılmaması. İnsanlar birine taş attığımı düşündüler. Ama orada kimse yoktu. Aslında oğlum ve gençlerden bazıları kimin taşı en uzağa atabileceğine dair yarış yapıyorlardı. Oğlum iri yarı biri olduğundan -sonuçta beyzbol oynayan bir Amerikalı- en uzağa o attı. Kızım da bana dedi ki, ‘Baba, Wadie kadar uzağa atabilir misin?’ Bu tabii ki babalık ve rekabet duygularımı harekete geçirdi. Ben de bir taş alıp fırlattım.”

Can Bahadır Yüce’nin, Said’in kızı Najla Said’le yaptığı röportajda da Najla Said bu fotoğraf hakkındaki soruyu şu şekilde cevaplamış:

“Haziran 2000’de ailece Lübnan’ın güneyini ziyaret etmiştik. 25 yıllık işgalden sonra İsrailliler o bölgeden yeni çekilmişlerdi. Güney Lübnan’ın bağımsızlığını sembolik bir şekilde kutlamak için insanların (Lübnan’da) terk edilmiş bir İsrail kontrol kulesini taşlayabildikleri bir yer vardı. Babam ve ağabeyim kimin daha iyi taş fırlatabileceği konusunda bir yarışa girdi (bu elbette taşları niyetlenen amaçla atmıyorlardı anlamına gelmez, çünkü o niyetle atıyorlardı ama orada kimse yoktu). Sonra bir fotoğrafçı o ânı yakaladı ve fotoğrafı bir basın ajansına sattı. Üç saat içinde fotoğraf, babamın “İsrailli askerlere” taş attığı şeklinde yanlış bir altyazıyla birlikte bütün internet sitelerindeydi, belli başlı gazetelerin manşetlerinde yer aldı. Olay tamamen son derece gülünç ve saçmaydı.”

Kısacası Said’in attığı taş herhangi bir şahsa yönelik değil, sembolik bir yapıya atılan bir taş.

Said’in, “Çocuğum bir gün bana ‘Baba savaşta ne yaptın?' diye sorarsa alçaklığa, haksızlığa taş attım diyeceğim” dediği iddiası hakkında da hiçbir kanıt yok. Fotoğrafın paylaşıldığı haberlerde, Said ya da kızının verdiği röportajlarda böyle bir ifade yer almıyor.

Bu ifadenin kaynağı, I. Dünya Savaşı sırasında yayınlanan bir propaganda afişi olabilir. O dönem Britanya saflarında savaşa katılmak, bir onur meselesi olarak yansıtılmıştı.

daddy what did you do in the great war

Columbia Üniversitesi’nde edebiyat profesörü olan Filistin asıllı Amerikalı Edward Said, postkolonyalizm çalışmalarının kurucularından biri olarak biliniyor. Batının gözünde "doğu"nun dil ve söylemle nasıl kurulduğunu anlattığı 1978 tarihli Şarkiyatçılık akademik dünyada büyük takdir toplamıştı.