Soner Yalçın tarafından 9 Nisan 2020’de yazılan “Ağacı değil, ormanı görmek” başlıklı bir köşe yazısında, bir virüs ve yol açtığı hastalığın adı olan Ebola isminin “Experiments of Biological Warfare Organised by Laboratories in America” yani “Amerika laboratuvarları tarafından üretilen biyolojik savaş deneyleri” anlamına geldiği iddia edildi.
Ancak iddia doğru değil. Virüs adını, ilk olarak keşfedildiği Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan Yambuku köyüne yakın bir nehir olan Ebola nehrinden alıyor. Virüse nehrin adının verilmesinin nedeninin ise, Yambuku’yı damgalamaktan kaçınmak olduğu düşünülüyor.
Virüse bir nehrin ismi verilmiş
Ebola virüsünün keşfi ve kelimenin etimolojisi hakkında internette birçok kaynak mevcut. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’nin aktardığına (CDC) göre, virüs 1976 yılında Yambuku’da keşfedildi ve isimlendirme konusunda tartışmalar yaşandı. Daha önce de Nijerya’nın Lassa köyünde keşfedilen bir virüs, bu köyün adıyla anılmış ve köy bir nevi “damgalanmıştı”. Benzer bir damgalamadan kaçınmak için, Yambuku’daki virüse yakınlardaki nehrin adının verilmesi kararlaştırıldı. Ebola aslında “beyaz su” anlamına geliyor. Ebola’nın adının kökenine dair makale 2015 yılında Emerging Infectious Diseases dergisinde yayınlanmış.
The Nature’de yayımlanan 5 Kasım 2014 tarihli bir yazıda da, isimlendirme konusuna değinilmiş. Buna göre, virüsle ilgili ilk çalışmalarda yer alan Doktor Peter Piot, isimlendirmenin damgalamaya dönüşmemesi için Ebola Nehri’nin seçildiğini açıklıyor.
Dr. Piot, 2012 yılında o dönemki anılarını da içeren No Time to Lose: A Life in Pursuit of Deadly Viruses isimli bir kitap yayımlamış. Piot burada da, bir grup bilim insanıyla durumu tartışarak Ebola Nehri’nin isminde karar kılındığının altını çiziyor.
Yalçın’ın kısaltmasında tutarsızlıklar var
Yalçın yazısında virüsün sözde açılımını kodlarken “Experiments of Biological warfare Organised by Laboratories in America” harflerini seçip EBOLA ifadesine ulaşıyor. Ancak bu noktada küçük harfle yazılan ve savaş ifadesini karşılayan “warfare” kelimesi açıklamaya dahil edilmiyor. Yalçın ifadenin Türkçe tercümesinde ise bu kelimeyi de kullanarak “Amerika laboratuvarları tarafından üretilen biyolojik savaş deneyleri” sonucuna varıyor. Yani bu durumda birleşimin “EBOLA” değil “EBWOLA” olması beklenirdi.
Yalçın’ın bu çıkarımına İngilizce kaynaklarda rastlanmıyor. Bahsi geçen çıkarıma İnsamer isimli internet sitesinde 2014 yılında yayınlanan “Ebola biyolojik silah mıdır” başlıklı bir yazıda rastlanıyor. Bu yazıda da benzer şekilde “warfare” kelimesinin küçük harflerle yazıldığı ve açılıma dahil edilmediği görülebiliyor. Yalçın’ın bahsi geçen ifadeyi bu yazıdan almış olması muhtemel.
Sonuç olarak Ebola’nın kökeni hakkında ortaya atılan iddia doğru değil. İddia yanlış bilgi türlerinden “uydurma” kategorisine yerleştirilebilir. Soner Yalçın’ın Kasım 2019’da yayınlanan Kara Kutu: Yüzleşme Vakti isimli kitabı daha önce Teyit tarafından incelenmiş, kitaptaki birçok yanlış bilgi ve intihal örnekleri ortaya çıkarılmıştı.