Dondurulmuş limonun kanser tedavisinde kemoterapiden daha etkili olduğu iddiası

Dondurulmuş limonun kanser tedavisinde kemoterapiden daha etkili olduğu iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ
Bu içerik 4 yıldan daha eski tarihlidir.

Çeşitli haber sitelerinde paylaşılan iddiada dondurulmuş limonun kanser tedavisinde kemoterapiden daha etkili olduğu belirtildi.

limon1

İddiaya Sabah, Sözcü, CNN Türk, AHaber ve Habertürk gibi haber sitelerinde yer verildi. Buna ek olarak Yeni Akit, Sabah ve Haber7 gibi sayfalarda limonun kanser hücrelerini öldürmede kemoterapiden 10 bin kat daha etkili olduğu iddiasının altı çizildi.

İddiaların kaynağı “Institute of Health Sciences” imzasıyla dolaşıma sokulan bir e-posta

Öte yandan dondurulmuş limonun kanser tedavisinde kemoterapiden daha etkili olduğuna yönelik iddialar doğru değil.

Limonun kanser hücrelerini öldürdüğü ve kemoterapiden 10 bin kat etkili olduğuna yönelik iddialar takip edildiğinde “Institute of Health Sciences” (Sağlık Bilimleri Enstitüsü) imzasıyla dolaşıma sokulan bir e-postaya denk geliniyor. E-postanın içeriği şu şekilde:

“Kanser İçin Limon Mucizesi..!! Tıpta son yenilik, kansere karşı etkili! Dikkatle okuyun ve kararı siz verin!!! Limon, kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir mahsul. Kemoterapiden 10,000 kat daha güçlü!!! Neden biz bunları bilmiyoruz? Çünkü bazı laboratuarlarda üretilen sentetik ilaçlarla birileri çok büyük kârlar elde ediyor. Şimdi bir arkadaşına bu maili yollayarak limon suyunun kanseri önleyici faydalarını bilmesini sağlayabilirsin. Limonun tadı güzel ve kemoterapinin korkunç yan etkilerine sebep olmuyor. Multimilyonerlerin sahip olduğu büyük şirketlerin kârlarına zeval gelmesin diye bu sır saklanırken daha kaç kişi ölecek? Bildiğiniz gibi limon ağacı, limon ve lim (yeşil limon) gibi çeşitleriyle bilinir. Bu meyveyi farklı şekillerde yiyebilirsiniz: posasını yiyebilir! , suyunu sıkabilir, içecekler hazırlayabilir, şerbetler ve tatlılar yapabilirsiniz. Bir çok erdemleriyle tanınır, ama en ilginç olanı tümör ve kistler üzerine olanıdır. Bu bitki her tür kanser tipine karşı kanıtlanmış bir çaredir. Bazıları kanserin her türlü varyasyonuna karşı yararlı olduğunu söylüyor. Bakteri enfeksiyonları ve mantarlara karşı anti mikrobal spektrum olduğu, kurt ve parazitlere karşı etkili olduğu kabul ediliyor. Yüksek tansiyonu dengeliyor. Ayrıca stresle savaşan, sinir bozukluklarına iyi gelen antidepresan etkisi var.

Bu bilginin alındığı kaynak gerçekten büyüleyici: Dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden birinden öğrenildiğine göre; 1970’ten beri 20’den fazla farklı laboratuar test etti ve sonuç olarak ; Limon ekstresinin 12 kanser tipinde kötü huylu hücreleri yok ettiği ortaya çıktı! Bu kanserler içinde ; kolon, göğüs, prostat, akciğer ve pankreas kanserleri de var. Kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmada limon ağacı bileşenlerinin Adriamycin adlı bütün dünyada genellikle kemoterapide kullanılan ilaçtan 10,000 kat daha iyi olduğu gösterildi. Daha da hayret verici olan; limon ekstreleri ile yapılan bu terapi; sadece kötü huylu kanser hücrelerini yok ediyor ve sağlıklı hücrelere hiçbir menfi etkisi bulunmuyor.

Institute of Health Sciences, 819 N. L.L.C. Cause Street, Baltimore, MD1201

Araştırmalar sonucu bahsi geçen kurumun ABD’nin bir eyaleti olan Maryland merkezli Health Sciences Institute olabileceği anlaşılıyor. Kurumun internet sayfasındaki tıbbi bilgilerin güvenilirliği şüphe uyandırıyor. Bunun yanı sıra sitede çeşitli kanser tedavi yöntemlerini içerdiklerini iddia ettikleri kitapları satışa sundukları görülüyor. Kitap başlıklarındaki abartılı ifadeler dikkat çekiyor.

Sitede yayımlanan bir kitapta “kemoterapiden 10 bin kat daha güçlü olan tedavi yöntemi”nin açıklandığı iddia ediliyor. Kitapta “Mountain Graviola” isimli bir meyveden elde edilen bir kimyasalın, laboratuvar ortamında kemoterapide kullanılan Andriamycin isimli ilaçtan 10 bin kat daha fazla kolon kanseri hücresini öldürebileceği iddia ediliyor. Öte yandan bunun insan vücudunda bulunan kanser hücrelerine etkisine veya kanser tedavisinde gerçekten kullanılıp kullanılamayacağına dair güvenilir bir bulgu ortaya konmuyor. Anlatıda limonla ilgili herhangi bir noktaya da değinilmiyor.

Konuya ilişkin olarak doğrulama sitesi Snopes tarafından hazırlanan analizde, Maryland eyaletindeki Baltimore şehrinde yer alan Health Sciences Institute isimli kurumun yukarıda belirtilen e-postayla herhangi bir bağlantısı olduğu yönündeki iddiaları reddettiği ifade ediliyor.

Bununla birlikte dondurulmuş veya dondurulmamış haliyle limonun kanser tedavisinde kemoterapiden daha etkili olduğuna dair herhangi bilimsel bir çalışma bulunmuyor.

Turunçgillerin tüketimi ile kanser riski arasındaki ilişkiye dair farklı sonuçlar öne süren çalışmalar bulunuyor

Yapılan bazı bilimsel çalışmalar turunçgil meyvelerin tüketimi ile bazı kanser çeşitlerinin gelişimi arasında ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin bir çalışmada bu meyvelerin tüketiminin pankreas kanseri riskini azaltabileceği ifade edilirken bir başka çalışmada meme kanseri riskini de azaltabileceği belirtiliyor. Ancak burada kanseri “tedavi edici” bir etkiden değil, riski azaltıcı bir etkiden söz ediliyor. Bunun yanı sıra çalışmaların önemli bir kısmında bu noktada daha fazla araştırma yapılması gerektiği vurgusu yer alıyor.

Nitekim tam tersi etkiyi ortaya koyan bir çalışmayı görmek de mümkün. Yapılan bir diğer çalışmada turunçgil tüketiminin bir çeşit cilt kanseri riskini artırabileceği ifade ediliyor. Ancak uzmanlar yine bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiği ve bu çalışma baz alınarak beslenme düzeninde herhangi bir değişikliğe gidilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Limonun kanser hücreleriyle savaşan bazı maddeler içerebileceği doğru ancak deneyler insanlar üzerinde gerçekleştirilmedi

Bazı çalışmalar limonun ve diğer turunçgil meyvelerin kanser hücreleriyle savaşan bazı maddeler içerebileceğini ortaya koyuyor.

“Modified citrus pectin (MCP)” turunçgil meyvelerin kabuğunda bulunuyor. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde MCP’nin prostat, meme ve cilt kanseri hücrelerinin diğer organlara yayılmasının önüne geçtiği görülüyor. Her ne kadar tümörün ilk haline bir etkisi olmasa da yayılması sürecinde MCP’nin etkisinden söz edilebiliyor. Ancak MCP’nin insanlarda da etkili olabileceğine dair en ufak bir bilgi bulunmuyor.

Turunçgillerin kabuğunda bulunan bir diğer madde ise “limonoid.” Bu kimyasal yüksek oranlarda bulunduğunda kanser hücresinin gelişimini yavaşlatabiliyor. Çalışmaların büyük bir kısmı yine hayvanlar üzerine yoğunlaşmış durumda. İnsan vücudundan alınmış meme kanseri kültürleri ile laboratuvarda gerçekleştirilmiş bazı deneyler de bulunuyor. Ancak bu kimyasalın da insanlarda kanseri önleyici bir etkiye sahip olduğunu veya kanserle savaşan bir niteliğe büründüğünü ifade etmek için yeterli bilgi bulunmuyor.

Sonuç olarak dondurulmuş veya dondurulmamış haliyle limonun kanser tedavisinde kemoterapiden çok daha etkili olduğuna yönelik iddialar doğru değil. Genel olarak turunçgil meyvelerin tüketimi ile kanser riski arasındaki ilişkiye dair bazı çalışmalar bulunuyor olsa da burada “tedavi edici” bir etkiden söz edilmiyor. Turunçgil meyvelerin kabuğunda yer alan bazı kimyasalların kanser hücreleriyle savaştığına dair yapılan çalışmalarsa insanlar üzerinde gerçekleştirilmemiş ve dolayısıyla bu kimyasalların insanlardaki kanser hücrelerinde ne denli etkili olabileceği henüz bilinmiyor.

Klinik araştırmalar ile alınan laboratuvar sonuçları arasındaki farka dikkat edilmeli

Bu analize konu olan iddia ile ilgili olarak Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü’nden Arş. Gör. Alper Kurşunel teyit.org’a yaptığı açıklamada limonun kanser hücrelerine karşı tedavi edici etkisi olduğuna dair yayınlanmış herhangi ciddi bir makalenin bulunmadığını ifade ediyor. Ek olarak Kurşunel şu açıklamalarda bulundu:

Canlı hücreleri vücut dışında yaşatmak çok ciddi emek ve malzeme gerektiren bir olaydır. Laboratuvarda çalıştığımız kanser hücrelerinin canlılığını sürdürmek için bu hücrelerin gereksinim duyduğu besinleri içeren özel besin kaynaklı sıvılar, karbondioksit ve nemi belirli oranda tutan kabinler gerekmektedir. İnsan vücudundan farklı olarak, bu hücreleri uygulanan ajanlarla öldürmek laboratuvar ortamında çok kolaydır. Ancak laboratuvar ortamlarında çok etkin görünen bir çok ilaç denemesi daha sonraki aşamalar olan hayvan deneylerinde ya da klinik fazlarda etkisiz kalmaktadır. Nitekim, asit karakteri kuvvetli olan limondan elde edilmiş bir ajanın da kanser hücrelerini laboratuvar ortamında öldürebilmesi sonucu gayet olasıdır. Dolayısıyla, klinik araştırmalarda faydası kanıtlanmayan bir ürünün etkileyici laboratuvar sonuçları dahi bulunsa kullanılması doğru bir yaklaşım değildir.

Gıda ürünlerinin anti-kanser etkisi çok popüler bir konu olup, birçok farklı ürün laboratuvarlarda test edilmektedir. Şu ana kadar en pozitif sonuçların alındığı gıda ürünlerinden biri de brokolidir. Hatta benim de Almanya’da tez çalışmalarımı yaptığım bir dönemde brokoliden bu konuda nasıl faydalanılacağı konusunda tartışmalar türemişti. Ancak yine o dönem arkadaşlarımdan birinin de görev yaptığı bir projede çıkan sonuç, brokolinin fayda sağlayacağı etkin doza ulaşmak için tüketilmesi gereken miktarın günlük tüketebileceğimiz miktarın çok çok üzerinde olduğu ve bizim tüketebildiğimiz miktarda brokolinin koruyucu etkisinin olmadığı sonucuydu. Bu sebeple, eksik veya dedikodu boyutunda haberlerle insanların ümitleriyle oynamamak ve bu yolla günlük yaşam kalitelerini etkileyecek diyetlere itilmemeleri gerektiğini düşünüyorum.

Bunun yanında birçok bitkisel ürün zaten günlük diyetimiz içinde fayda sağladığımız sağlıklı besinlerdir. İçerdiği yüksek C vitamini ile limonun da bağışıklık sistemimize katkı sağladığı ve uygun miktarda tüketilmesinde fayda olduğu yadsınamaz. Tıpkı diğer C vitamini kaynaklı besinler gibi. Ancak kansere çare ümidiyle hiç birinde gereksiz ve aşırı tüketime kaçmamak ve bilimsel bir dayanağı olmadığı halde kansere kemoterapiden daha faydalı olduğu gibi ümitlerle kendimizi kandırmamak önemli. Nitekim bu gibi inanışlar hastaların tedaviyi reddetmesine kadar uzanabilecek ciddi ve tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

Pekin Askeri Hastanesi profesörünün sıcak limonun kanseri tedavi ettiğini belirttiği iddiası

teyit.org’a ulaşan bir diğer ihbarda ise WhatApp’tan yayıldığı ifade edilen bir iddiaya yer veriliyor. İddia metni şu şekilde:

limonwhatsapp

İddiada Pekin Askeri Hastanesi olarak belirtilen hastanenin “General Hospital of Beijing Military Region” olabileceği ve bu hastanenin ise 2016 yılında ismini “Army General Hospital of PLA” olarak değiştirdiği görülüyor. Hastanenin bir dönem başhekimliğini yapmış olan Chen Huiren isminde bir profesöre denk gelmek de mümkün. Her ne kadar kendisinin kanser üzerine çalışmaları varsa da yayımlanan makaleleri arasında limonun etkilerine dair bir çalışmaya rastlanmadı. Bu konuda verdiği herhangi bir demeç de bulunamadı.

Bunun dışında iddiada bahsedildiği şekliyle “sıcak limonun kanser hücrelerini öldürebileceği” tezini destekleyen herhangi bir bilimsel çalışma da bulunmuyor.