Ceviz ağacı ve zehirli etkileri hakkındaki şehir efsanesi

Ceviz ağacı ve zehirli etkileri hakkındaki şehir efsanesi

Karma Karma

Bulgular

Ceviz ağaçları sülfür gazı değil “juglon maddesi” salgılıyor.

Juglonun şimdiye kadar insanlar üzerindeki olumsuz etkisine dair yayınlanmış bilimsel çalışmalara ulaşılamıyor.

Juglon maddesi bazı ceviz türlerinde diğerlerine göre daha fazla bulunuyor.

Juglonun allelopatik etkisi bulunduğu için ağacın etrafındaki başka bitki türlerinin gelişimi etkilense de her bitki için bunu söylemek mümkün değil.

Ceviz ağacı etrafında fasulye, mısır, pancar, soğan ve ahududu gibi başka bitkiler yetişebiliyor.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Sosyal medyada paylaşılan bir gönderide ceviz ağacı sülfür gazı salgılandığından altında oturanı sersemleteceği, etrafında başka bir fidanın da yetişemeyeceği iddia edildi. Aramalarda ceviz ağaçlarıyla ilgili efsanenin yıllardan beri paylaşımda olduğu görülebiliyor.

ceviz agaci oldurur mu iddiasi

Ceviz ağaçları sülfür gazı değil “juglon maddesi” salgılıyor ve bilim dünyası maddenin zararsız olduğunda mutabık. Cevizin altında başka bir bitkinin yaşamayacağı da doğru değil. Belli bir miktar juglon, “allelopatiye” (bir bitkinin etrafında başka türlerin yetişememesi) neden olabilir ancak bu Türkiye’deki ceviz türleri için söz konusu değil. 

Juglon cevizde bulunan organik bir kimyasal

İddiada bahsi geçen sülfür gazı ve juglonun yapıları birbirinden farklı. Atıklar içinde bulunan sülfat (SO4-2) anaerobik (havasız ortamda) reaksiyonu sonucu hidrojen sülfür (H2S) meydana geliyor. Sülfür gazı, bozuk yumurta kokulu, genellikle kanalizasyon, doğalgaz, metan gazı ile açığa çıkan renksiz ve oldukça zehirli bir gaz. Sülfür gazının ortaya çıkış yolları sıralanırken “ceviz ağacı” sayılmıyor.

Juglon maddesi (5–Hydroxy–1,4 naphtoquione) ise karmaşık yapılı organik bir bileşik. Juglon genellikle ceviz familyası (juglandaceae)tarafından salgılanıyor. Daha çok Amerika kıtasında bulunan “Juglans nigra” (siyah ceviz) türünde daha fazla salgılanıyor. International Society for Horticultural Science’da yayımlanmış bir makalede Türkiye’de sadece Juglans regia (adi ceviz) türü ve çeşitlerinin(Balaban, Bilecik, Chandler, Fernor, Kaman–1, Midland, Pedro, Serr, Yalova–1 ve Yalova–3) olduğu bilgisi bulunuyor. Bu türde juglonun salgılanma oranı görece daha az.

Tarım Orman Bakanlığı’nın cevizlerle ilgili yayımlanmış bir araştırma derlemesi de bulunuyor. Derlemede juglon maddesi ile ilgili bir makale var. Juglonun ceviz çeşidinde ve aynı çeşidin farklı ağaç tiplerinde bile farklı miktarda olduğu söylenmiş, ayrıca cevizde juglonun fazlalığının aşılamada olumlu etkileri de bulunuyormuş. Ama özetle juglon çevresindeki bitkilere zararlı bir kimyasal olarak kabul ediliyor. Kopenhag Üniversitesi’nde yer alan bir çalışmada da juglonun bitkiler için allelopatik etkisi olduğu ama etki miktarının bitkilerin yapısına göre değiştiği söylenmiş

Cevizin dibinde oturdunuz diye zehirlenmezsiniz

Juglonun insan sağlığı üzerine kanıtlanmış bilimsel bir etkisi ise bulunmuyor. Diğer türlerine göre fazladan juglon barındıran siyah cevizin polenleri ise insanlarda alerjik semptomlara yol açabiliyor.

Teyit Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Mehmet Tekin’e ulaştı. Tekin juglonun insanları zehirlediğinin görülmediğini açıkladı. Tekin’e göre maddenin salgılanması cevizin etrafında başka türlerin yetişmesini engelleyebilir, ama bunu bile kesin olarak söylemek zor. Allelopati sebebiyle bazı bitkiler diğer bitkilerin fizyolojisini etkileyebiliyor. Tekin’e göre şehir efsanesinin sebebi ise ceviz yapraklarının genişliği ve ağacın altının görece soğuk olması olabilir.

Aynı iddia başka ülkelerde de yayılmış. Amerika’da yayın yapan Garden Myths (Bahçe Mitleri) isimli internet sitesinde ceviz ağaçlarının zehirli olmasının bir şehir efsanesinden ibaret olduğu belirtilmiş. American Society for the Prevention of Cruelty to Animals (ASPCA), ceviz türlerinden siyah cevizin (black walnut) bazı hayvanlar için -özellikle atlar- zehirli olduğunun altını çizmiş. Şehir efsanesiyle ilgili yazılmış 2000 tarihli bir akademik çalışmaya da ulaşılabiliyor. Allelopathy Journals isimli dergide yayınlanan makaleye göre, cevizlere ilişkin şehir efsanesi eski Pers imparatorluklarından beri yaygın. Hatta ceviz ağaçları İtalya’da “cadı ağaçlar” olarak anılıyor. Cevizde bulunan juglon maddesinin kısmi bir allelopatik bir etkisi mevcut. Makalede birbirinden farklı bitki türlerine olan etkisi incelenmiş ve patlıcan, domates gibi sebzelerin maddeden daha çok etkilendiğini, ama söz konusu etkiye dair kesin bir şey söylenemediği belirtilmiş. 

Ceviz ağacı altında bitkiler yetişebiliyor

Fasulye, mısır, pancar, soğan ve ahududu ceviz ağacı altında yetişen bitkilere örnek olarak verilebilir. Bazı kaynaklarda ceviz ağacının polenlerinin başka bitki türlerinin yetişmesi için iyi olabileceği de belirtiliyor. Ayrıca internet üzerinden yapılan bir aramada ceviz ağacı altında yetişen pek çok bitki görülebiliyor.

ceviz agaci altindaki bitkiler

Sonuç olarak ceviz ağacının etrafında hiçbir bitkinin yetişmediği şehir efsanesi doğru değil. Ceviz ağacı metan gazı birikimiyle orantılı açığa çıkan zehirli hidrojen sülfür gazı değil, organik bir kimyasal olan juglon maddesi salgılıyor. Siyah ve boz ceviz gibi türlerde bu gaz daha fazla salgılanıyor. Juglon, salgılandığı ağacın etrafında bazı bitkilerin fizyolojik gelişimini etkileyebiliyor. Allelopati denen biyolojik fenomen her bitki türü için geçerli değil.