BioNTech'in Covid-19 aşıları için Türkiye ve Güney Afrika'nın denek olduğunu açıkladığı iddiası

BioNTech'in Covid-19 aşıları için Türkiye ve Güney Afrika'nın denek olduğunu açıkladığı iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

BioNTech’in internet sitesindeki orijinal metin, otomatik çeviri ile çevirilmiş bu da anlamın bozulmasına neden oluyor.

Orijinal metinde Türkiye’nin denek olduğundan değil, klinik deneylere Türkiye ve Güney Afrika dahil olmak üzere yaklaşık 154 klinik araştırma sahasından katılımcıların dahil olduğundan bahsediliyor.

Klinik deneylere farklı ülkelerden katılımcıların dahil olması, aşının farklı gruplarda etkinliği ile güvenliğinin anlaşılmasını sağlıyor.

Üçüncüz faz denemelere katılım tamamen gönüllü.

Sosyal medyada paylaşılan gönderilerde, BioNTech'in Türkiye ve Güney Afrika'nın Covid-19 aşıları için denek olduğunu açıkladığı öne sürüldü.

turkiyenin denek oldugu iddiasipng

Orijinal metinde Türkiye’nin denek olduğundan bahsedilmiyor

Paylaşımlara, BioNTech’in internet sitesinden alınmış bir ekran görüntüsü eşlik ediyor. BioNTech’in internet sitesini incelediğimizde, otomatik Türkçe çevirisiyle paylaşılan paragrafın “The global clinical development program for a COVID-19 mRNA vaccine” başlığı altında yer aldığını görüyoruz. Metinde Covid-19 aşısının geliştirilme sürecinden bahsediliyor. 

Paylaşılan ekran görüntüsündeki metin, arama motoru üzerinden otomatik çevrildiği için cümlenin hem yapısı, hem de anlamı bozulmuş. İki metni kıyaslayalım.

Orijinal metin:
This global study enrolled approximately 44,000 participants aged 12 years and older from a diverse population, including ethnic minorities, as well as high-risk populations in approximately 154 clinical investigational sites around the world, including study sites in Germany, the U.S., Argentina, Brazil, Turkey, and South Africa. The trial was designed as a 1:1 vaccine candidate to placebo, randomized, observer-blinded study to obtain safety, immune response, and efficacy data needed for regulatory review.
Orijinal metnin çevirisi:
Dünya çapında yürütülen bu çalışma, 12 yaş üstü 44 bin katılımcıyla yapıldı. Katılımcılar arasında etnik azınlıklar ve Almanya, ABD, Arjantin, Brezilya, Türkiye ve Güney Afrika dahil olmak üzere yaklaşık 154 klinik araştırma sahasındaki yüksek riskli grupta yer alan kişiler yer aldı. Deney, ruhsat değerlendirme için gerekli olan etkililik verisinin sağlanması amacıyla birebir oranında plasebo, rastgele, çift-kör çalışması yapılacak aşı adayı olarak tasarlandı.
Arama motorunda yapılan otomatik çeviriyle paylaşılan metin:
Türkiye ve Güney Afrika Deneme, düzenleyici inceleme için gereken güvenlik, bağışıklık tepkisi ve etkinlik verilerini elde etmek için plasebo, randomize, gözlemci kör çalışmaya 1:1 ası adayı olarak tasarlanmıştır.

İngilizce metin, arama motoru üzerinden otomatik çevirilirken iki ayrı cümleye ayrılmış. Bu nedenle, sanki BioNTech Türkiye ve Güney Afrika’nın ‘denek’ olduğunu açıklamış gibi algılanıyor. Ancak orijinal metinde, yüksek riskli grubun yer aldığı bir popülasyon oluşturmak için Almanya, ABD, Arjantin, Brezilya, Türkiye ve Güney Afrika gibi yerlerdeki klinik araştırma sahalarından katılımcıların dahil edildiğinden bahsediliyor.

Dahası ne otomatik çeviri, ne de orijinal İngilizce metinde ‘denek’ ifadesi yer alıyor.

Yani paylaşılan Türkçe çevirideki maviyle işaretlenmiş olan cümle, orijinal kaynaktakiyle aynı anlama gelmiyor.

Klinik deneylerinin farklı ülkelerde yapılması olağan

Aşı çalışmaları sürdürülürken, aşılanacak hedef grubun iyi analiz edilmesi gerekiyor. Bu yüzden yapılan deneylerde farklı ülkelerden çok büyük sayıda gönüllü katılımcılar aşı veya plasebo alıyorlar. Yani bir grup gerçek aşı ile aşılanırken, diğer grup psikolojik faktörlerin elimine edilmesi için boş bir sıvı (plasebo) alıyor. Her iki gruptaki gönüllü katılımcılar ve aşıyı uygulayanlar, hangi katılımcının hangisini aldığını bilmiyor.

ABD Gıda ve İlaç Dairesi, özellikle ırksal ve etnik azınlıklar dahil olmak üzere klinik gelişimin tüm aşamalarına farklı popülasyonların, yaşlı bireylerin ve farklı tıbbi hastalıkları olanların dahil edilmesini öneriyor.

Yani klinik deneylere Türkiye ve Güney Afrika’dan da dahil olmak üzere yaklaşık 154 klinik araştırma sahasından katılımcıların dahil olması, sürecin olağan bir parçası. Bu, aşının farklı gruplarda etkinliği ile güvenliğinin anlaşılmasını sağlıyor. Ülkelerin klinik deneylere katılım sağlaması, katılımcıların ‘denek’ olduğu anlamına gelmiyor.

Doğruluk Payı da iddianın doğru olmadığını belirtmişti.