Bir süre önce zaman tünellerinde ilginç bir iddia akmaya başladı: Microsoft’un sahibi, dünyanın sayılı zenginlerinden Bill Gates, Kırklareli’de geniş araziler satın alıyordu, çünkü bu bölge iklim değişikliğine karşı bağışıktı.
Sosyal medya paylaşımları yaygınlaşınca, Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Demirtaş da Trakya’da sekiz on yıldır arazi toplayanlar olduğunu ve bunların Bill Gates’e aktarılabileceğini söyleyen bir açıklama yaptı. İklim krizine karşı korunaklılık tezini Demirtaş da savundu.
Önce iddia nereden çıktı bakalım. Geriye dönük bir tarama yapıldığında Keşan Postası adlı yerel gazetede yayınlanan İzzet Mede’ye ait 17 Nisan tarihli bir köşe yazısına gidiyoruz.
Mede Gates’e işaret ederek Kırklareli değil Tekirdağ’da, 56 bin değil 22 bin dönümlük bir satıştan söz ediyor. 56 bin dönüm, Gates’in Türkiye’de aldığı iddia edilen toplam arazinin ölçüsü için kullanılmış.
Bill Gates’in Türkiye’de Edirne, Kırklareli ve Kastamonu dışında küresel ısınmada az etkilenecek illerden de arazi topladığı belirtildi. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Kastamonu, Uşak, Zonguldak, Iğdır, Kars, Mardin, Hakkari, Batman, Şırnak, Siirt, Antalya, Isparta, Aydın küresel ısınmada en az etkilenecek iller arasında gösteriliyor.
Mersin, Adana, Kırşehir, Yozgat başta olmak üzere Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde olağanüstü kuraklık yaşanacağı belirtiliyor. İstanbul’un Anadolu yakası, Yalova ve Konya ise şiddetli kuraklığın yaşanacağı bölgeler arasında gösteriliyor.
Su ve gıdanın öneminin yakın gelecekte ön plana çıkacağı ve birçok ülkenin başta buğday ve yağ olmak üzere bazı gıda ürünlerinin ihracatını tamamen yasaklayacağı veya kısıtlayacağı…”
İddialar yayılınca gazeteci Nevşin Mengü yazara ulaştı ve bu bilgiyi nereden edindiğini sordu. Mede kaynağının “hükümete yakın bir işadamı” olduğunu ve arazi alımının bir Türk şirketi üzerinden gerçekleştiğini söyledi. O halde Türk şirketlerini izleyelim.
En çok arazi alan bir Türk ve Gates ile ilgisi yok
Yabancılara toprak satışı, özellikle tarım arazisi satışı zaten sınırlanmış durumda. Tapu Kadastro Kanunu’na göre yabancıların edinebilecekleri toplam alan, ilçe yüzölçümünün yüzde 10’unu ve kişi başı da ülke genelinde 30 hektarı geçemiyor. Şirketler için bu rakam değişebiliyor ama bunun için de “onaylanmış” bir yatırım projesi lazım.
Peki son beş yılda Trakya’da herhangi bir toplu toprak satışı yapıldı mı? Teyit konuyla ilgili bir bilgi edinme başvurusu yaptı; ancak 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu gereğince yanıt verilemeyeceği cevabı alındı. Diğer yandan konuyla ilgili haberleri de tarayarak bir fikir edinebiliriz. Fıratpen’in sahibi Nevzat Demir’in Trakya’daki illerde en çok arazi toplayan isim olduğu söyleniyor.
Haberlere göre Demir, 2015’ten beri Sarımsaklı Çiftliği ile Alpullu Şeker Fabrikası’nın yanı sıra, Tekirdağ ve Kırklareli’nde birçok tarım arazisi almış. Demir dışında bölgede toplu arazi alımıyla ilişkilendirlen bir isim göremiyoruz.
Demir’e ait şirketlerden Ziya Organik Tarım ve şubelerine ticaret sicil gazetesinden baktığımızda, yabancı ortaklığının olmadığını görüyoruz. Hatta son zamanlarda şirket sermaye azaltımına gitmiş. Nevzat Demir’in dahil olduğu herhangi bir şirketten Gates ile bağlantılı olabilecek ortak yatırım da çıkmıyor.
Yani Trakya’da son yıllarda arazi toplayan biri varsa da bu kişi ya da şirketlerinin Bill Gates ile ilgisi yok ve alımın sebebi de bölgenin iklim krizinden etkilenmeyecek olduğu varsayımı değil.
Bill Gates ABD’nin en büyük toprak sahiplerinden
Konu Edirne milletvekili Okan Gaytancıoğlu vasıtasıyla meclis gündemine geldi. Gaytancıoğlu Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Gates Vakfı ile işbirliği yaptığı iddialarını sorunca, bakanlık şöyle bir yanıt verdi:
“Tarım sektörünün de içinde bulunduğu pek çok alanda teknik uzmanlık geliştiren ve farklı kurum ve kuruluşlar ile ortaklık tesis etme gayretinde olan Bill ve Melinda Gates Vakfı temsilcileri Dışişleri Bakanlığımız aracılığıyla 9 Aralık 2018 tarihinde, Bakanlığımıza ziyarette bulunmuştur. Nezaket ziyareti niteliğindeki bahse konu görüşmede, vakfın çalışmaları ile Bakanlığımız faaliyet alanları gündeme gelmiş ve potansiyel işbirliği alanlarıyla ilgili fikir alışverişinde bulunulmuş olup, herhangi bir protokol ya da anlaşma imzalanmamıştır. Vakıf ile varılan herhangi bir iş birliği anlaşması bulunmamaktadır. Bakanlığımız ile önergede bahsi geçen Vakıf arasında ortak çalışma ya da ortak yürütülen bir çalışmamız bulunmamaktadır.”
Peki Bill Gates ya da Bill & Melinda Gates Vakfı, Türkiye’de başka bir yerde toplu toprak satın alıyor mu? Teyit vakfın basın sorumlusuna ulaştı ve iddiaları sordu. Vakıf detaylıca yanıt vermese de, iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Ancak Gates’in toprağa değer verdiği sık sık haberlere konu oluyor. Gates ABD’nin en büyük tarım arazisi sahiplerinden biri ve bu yılın başında The Land Report’ta yayınlanan bir araştırmaya göre, Gates’in servetinin mühim bir kısmını yöneten Cascade Yatırım, Louisiana eyaletinde küçük bir şirket adına geniş bir toprak parçası satın almış. Bu doğrudan çıkarım yapmaya izin veren bir bilgi değil, ancak Gates hakkındaki “dolaylı yoldan arazi topluyor” iddialarının temelinde bu gibi şüpheler yer alıyor olabilir.
Bu haberlere göre Gates’in arazi toplamasının nedeni ise, büyük servetini korumak için farklı yatırım alanları araması. Gates aynı zamanda büyük bir sanat eseri koleksiyonuna da sahip. Yatırım yaptığına göre, bu arazilerin “ileride değerleneceği” öngörüsünde bulunduğu muhakkak, ancak bu değerleme öngörüsünün iklimle ilgisi var mı bilmek zor. Gates bu soruya daha önce, konunun iklimle bir ilgisi olmadığı yanıtını vermiş.
Arazi fiyatlarında müthiş dalgalanmalar yok
Bir yerde toplu bir arazi alım satımı ile ilgili bir iddia varsa, bir emlak spekülasyonundan da şüphe etmek gerek. Nitekim Edirne Şehir Planlamacıları Odası’ndan bir yetkili ve Trakya Umum Emlak Müşavirleri Derneği, haberlerin spekülasyon amaçlı yayılmış olabileceğini söylemiş. Ancak Teyit’in bölgeden ulaştığı çiftçiler, böyle bir şey duymadıklarını ifade etti.
Salgınla birlikte gayrimenkul yatırım alışkanlıklarının değiştiği, ülke genelinde arsa ve tarla yatırım taleplerinin arttığı belirtiliyor. Talebin yoğunlaştığı illerin arasında Edirne de var. Tekirdağ da arsada potansiyeli en yüksek iller arasında gösteriliyor. Trakya bölgesindeki arsa fiyatlarındaki artış nüfus artışı, devlet yatırımları gibi faktörlerle açıklanıyor. Trakya Umum Emlak Müşavirleri Derneği Edirne Şube Başkanı Aytaç Feda ise pandemi döneminde ev fiyatlarının artmasıyla insanların arazi satın almaya yöneldiğini belirtiyor.
Açıklamalar arasında iklim değişikliğine dayanıklılık senaryosu yer almıyor.
Peki rakamlar bu ihtimale ne diyor? Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ illerindeki tarım arazilerinin metrekare fiyatlarına dair bir tarama yapalım. Bölgede son yıllarda emlak fiyatlarında aşırı ve öngörülemez bir artış var mı?
Endeksa’nın interaktif verilerine göre, Kırklareli ilindeki imarsız tarım arazilerinin ortalama fiyatı son dört yılda yüzde 100’e yakın artmış. Pandeminin başlamasıyla fiyat artışının da körüklendiği gözüküyor. Aynı artış Tekirdağ’da yüzde 88, Kırklareli’de yüzde 133 olmuş. Merkez Bankası verilerine göre, resmi enflasyon son dört yılda kümülatif olarak yüzde 74 oldu. Yani Trakya’da arazi alanlar gelirlerini korudu, hatta artırdı. Ancak bu artışa yeni havalimanı, Kanal İstanbul arazilerine yakınlık gibi farklı etkenler de neden olmuş olabilir.
Trakya iklim değişikliğinden etkilenecek
Şu ana kadarki bulguların bir sağlamasını da yapabiliriz. İklim gerçekten de araziyi en değerli şey yapacak ve merkantilizm öncesine geri dönecek olsak dahi, Trakya kurtarılmış bölge mi olacak?
Her şeyden önce Trakya özelinde bilimsel verilere dayalı olarak iklim tahminleri yapan tek bir rapor dahi yok. Yani söylentiler doğrudan kanıtlardan yoksun. Ama dolaylı çıkarımlar yapmamıza olanak verecek bazı verilere bakabiliriz.
McKinsey'in İklim Riski ve Yanıtı adlı raporuna göre, Türkiye gelecekte su sıkıntısı yaşayacak ülkeler arasında yer alıyor. İsviçre’deki ETH Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, iklim değişikliğinin 2050 yılına kadar 520 şehri nasıl etkileyeceği incelemişti. Bu interaktif haritada Trakya’dan bir şehir bulunmuyor. Ancak Crowther Laboratuvarı’nda yapılan ve küresel sıcaklıklardaki 2 derecelik artışın etkisini tartan çalışmada, Trakya çevresini incelediğimizde, bir kurtarılmış bölge öngörüsünde bulunamıyoruz.
Climate Impact Lab’in küresel haritasında da Türkiye ile ilgili detaylı öngörüler yer almıyor. Ancak Yunanistan’ın haritasında Edirne’nin yanı başındaki arazilere de olası etkiyi görebiliriz. Buna göre 2040-2059 arasında Trakya bölgesinde hava sıcaklığının 3 derece civarında artacağı öngörülmüş.
Global haritalar ve tahminler de, iklim krizinin olumsuz etkilerinden en az etkilenecek ülkelerin, yine ABD, Kanada, Şili, kıta Avrupası, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda olduğunu gösteriyor. Türkiye en düşük riskli ülkelerden biri değil.
Yani elimizdeki mevcut delillerden hiçbiri, Gates ya da başka birinin, en azından iklim krizinden kaçma amacıyla toprak satın almak için Trakya’yı seçeceğine işaret etmiyor.
Dahası Trakya, bilhassa da Ergene havzası yoğun endüstrileşme nedeniyle ciddi bir çevre kirliliği ile de baş ediyor. İğneada’ya yapılması planlanan nükleer santral de, bölgede tarımsal faaliyet açısından risk faktörü.
Haber Kastamonu’da da yayıldı
Bill Gates’in aldığı 56 bin dönümlük toplam arazinin bir kısmının da Kastamonu, spesifik olarak sahildeki Cide ilçesinde olduğu da öne sürülüyor.
Cide’de kulaktan kulaktan yayıldığı anlaşılan iddia o kadar popülerleşti ki yerel Kastamonu Gazetesi’ne de konu oldu. Haber gazetede “iddia” olarak verilmiş.
Ancak tıpkı Trakya gibi Cide’nin de küresel iklim değişikliğinin etkilerinden azade olacağını gösteren bilimsel bir kanıt yok. Ama aksini gösteren bazı kanıtlarımız var.
Bartın Orman Fakültesi Dergisi’nde yayınlanan “Kastamonu, Karabük ve Bolu’da 1980-1999 İle 2000-2015 Yılları Arasındaki Sıcaklık ve Yağışın Değişimi” başlıklı 20017 tarihli bilimsel bir makalede bölgede yaz sıcaklıklarında artış ve yağışlarda da azalma görüldüğü tespit edilmiş. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü de, daha 2008 yılında yaptığı gözlemlerde özellikle Pınarbaşı bölgesindeki ormanlarda kuruma gözlemlenmiş.
Meclis dokümanlarında da benzer bir veri var. “Orta Anadolu Bölgesi'ndeki büyük kuraklığın sonuçları ve alınması gereken tedbirlere ilişkin” başlıklı 2014 tarihli bir genel kurul tutanağına göre, vekil Reşat Doğru, Kastamonu’yu Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Yozgat ve Ankara ile birlikte “küresel ısınmadan en fazla etkilenen iller” arasında saymış.
Kastamonu’da 2017’den beri tarı arazilerinin fiyatları da enflasyon değerinin üzerinde bir artış sergilememiş.
Kaldı ki Cide geniş tarım arazileri ile ünlü değil. İlçenin çoğu ormanlarla kaplı ve temel geçim kaynağı da ormancılık. İlçe 11 kilometre uzunluğundaki plajı ile turizm potansiyeline de sahip.
Teyit’in ulaştığı Cide Belediye Başkanı Mehmet Eşref Mutlu da, toplu toprak alımına dair kendilerine bir bilgi ulaşmadığını söyledi.