Sosyal medyada paylaşılan belgelerin Yozgat Müftülüğü’nün IŞİD'e mensup altı yabancı uyruklu kişiye vatandaşlık referansı verdiğini gösterdiği iddia edildi.
Belgelerdeki isimler farklı
İddiadaki üç farklı belgeyi incelediğimizde bunların farklı numaraları olan dilekçeler olduğu anlaşılıyor.
Dikkatimizi çeken bir başka detay ise, dilekçelerin tarihlerinin farklı olması. IŞİD'e mensup olduğu belirtilen kişilerin yer aldığı dilekçe 20 Ocak 2023’te yazılmış, vatandaşlık için referans bilgisi içeren dilekçeler ise 29 Mart 2022 tarihli.
Söz konusu dilekçelerin sayı bilgisi ve tarihlerinin epey farklı olması, bu dilekçelerin birbirinden bağımsız olduğu şüphesini artırıyor.
Dilekçe içeriklerini incelemeye geçtiğimizde de iddianın doğru olmadığı anlaşılıyor.
Yozgat Valiliği İl Jandarma Komutanlığı tarafından, Yozgat İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderilen dilekçeye baktığımızda, IŞİD bağı olduğu ispatlanmış altı kişinin tutuklanarak Yozgat T Tipi iki numaralı kapalı cezaevine gönderildiği bilgisinin yer aldığı görülüyor.
Dilekçede şu isimler yer alıyor: Vezir el Daif, Şibli Şibli, Mohamad Al Jwisem, Muhammed Cemil, Salem Kareem Khalaf Khalaf ve Yousif Kareem Khalaf Khalaf.
Vatandaşlık talebinde bulunan yabancı uyruklu kişilerin dilekçeleri incelendiğinde ise Mezin Jawish ve Ahmed Al Fahham isimleriyle karşılaşıyoruz.
Yani üç dilekçedeki isimler aynı değil.
Dilekçelerde yer alan kişilerin yabancı kimlik numaralarının da birbirinden farklı olması, bu kişilerin aynı olmadığının bir başka kanıtı. Yani tutuklananlar ile vatandaş yapılan yabancı uyruklu kişiler aynı değil.
Konuyla ilgili resmi açıklama geldi
İddianın sosyal medyada dolaşıma girmesinin ardından, İçişleri Bakanlığı bünyesinde yer alan Göç İdaresi Başkanlığı ve Yozgat Valiliği, konuyla ilgili ortak bir basın açıklaması yayınladı.
Yapılan açıklamada, ismi geçen kişilerin hiçbirinin Türk vatandaşlığına alınmadığı ve DEAŞ’la bağlantısı tespit edilen altı kişinin infaz süreçlerinin ardından sınır dışı edileceği bilgisine yer verildi. Yapılan paylaşımların ise provokasyon amacı taşıdığı dile getirilirken, bu ve benzeri içerikleri paylaşanlar hakkında hukuki süreç başlatılacağı belirtildi.
5901 nolu Türk Vatandaşlık Kanununa göre, yabancı uyruklu vatandaşlar Türkiye’de beş yıl ikamet ettikten sonra vatandaşlık başvurusunda bulunabiliyor. Fakat, Türkiye’de bulunan Suriyeliler Geçici Koruma statüsüne sahip oldukları için onlar beş yıl ikamet yoluyla vatandaşlık alamıyor.
Geçici Koruma statüsüne sahip olmayan, geçerli bir pasaportla ülkeye giriş yapmış ve ikamet izni bulunan Suriyeliler ise, beş yıllık ikamet ve diğer şartların sağlanmasının ardından vatandaşlık başvurusunda bulunabiliyor.
Bunların yanı sıra, sığınmacılara Cumhurbaşkanlığı kararıyla istisnai hallerde de vatandaşlık verilebiliyor. Bu istisnai haller, Türkiye’de katkı sağlayabilecek çalışmalar yapabilecek kişilerle beraber vatandaşlığa alınması zaruri olarak nitelendirilen kişileri kapsıyor. Fakat istisnai vatandaşlık kriterlerinin açık olmaması, vatandaşlık süreçleri konusunda bazı şüpheleri de beraberinde getiriyor.
Yaklaşan seçimler, geçici koruma statüsünde olan Suriyelilerin vatandaşlık ve oy hakkı edinme tartışmalarını da beraberinde getirdi. Fakat, geçici koruma statüsü, Suriyelilere ve onların çocuklarına vatandaşlık hakkı vermediği gibi oy kullanma hakkı da vermiyor. Bu statü yalnızca sığınmacıların ülkede yasal olarak barınmalarını ve sağlık, eğitim, sosyal yardım gibi temel haklardan yararlanmalarını sağlıyor. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamaya göre bugüne kadar vatandaşlık verilen Suriyeli sayısı 223 bin 881.