Birkaç yıldır haber sitelerinde ve sosyal medyada paylaşılan iddiaya göre, Avustralya’da beş kadına bir erkek düşüyor ve bu yüzden de erkek turistlere tatil hediye ediliyor.
İddianın kaynağına ulaşmak için, gönderinin metninden kilit kelimeleri arıyoruz; karşımıza 2018, 2019 ve 2020 yıllarında tekrar eden Türkçe içerikler çıkıyor. Bu içeriklerin metni birebir aynı ve herhangi bir kaynak belirtilmemiş. Lakin “Avustralya” ve “5 kadına 1 erkek” anahtar kelimeleriyle belli aralıklarla geçmiş tarihli arama yaptığımızda, Habertürk’ün Ağustos 2008 tarihli bir haberiyle karşılaşılıyor. Haberde yine herhangi bir kaynak bulunmasa da “ajanslar” ibaresi mevcut.
İçeriğin kaynağını sorgulamak için, İngilizce “man drought” (erkek kıtlığı) ve “Australia” kelimelerini 2005 ila 2009 yıllarında arıyoruz. Bu aramada Avustralya’nın belli bölgelerinde kadınların çoğunlukta olduğunu söyleyen içerikler çıkıyor. Ancak beşte birlik bir orandan bahsedilmiyor.
The Guardian’da yer alan bir yazıya göre Avustralya için kullanılan man drought teorisi nüfus bilimci Bernard Salt’a ait. Verilere göre 1976 yılında Avustralya’da erkekler 30 yaşındaki kadınlardan 54 bin fazlayken 2008 yılına gelindiğinde erkekler 30 yaşındaki kadınlardan 20 bin daha az hale gelmiş. Yani 2008 itibariyle ülkede kadınlar erkeklerden sadece 100 bin fazla idi ki bu 20 milyonluk bir nüfusu etkileyecek bir oransızlık değil.
Avustralya’daki güncel cinsiyet oranı
Worldometer’ın Birleşmiş Milletler’den aldığı veriye göre Avustralya’nın güncel nüfusu 25,59 milyon; toplumun yüzde 85,9’u kentlerde yaşıyor. Avustralya Sağlık Kurumu’na göre 2018 yılında kadınlar 12,6 milyonla nüfusun yüzde 51’ini oluşturuyordu.
Avustralya İstatistik Ofisi’nin verileri iddianın aksini gösteriyor: 100 kadına karşılık 98,4 erkek. Bu oran bazı haber siteleri tarafından yine de “erkek kıtlığı” (man drought) olarak adlandırılsa da, beş kadına bir erkeğin düşmesi söz konusu değil.
Efsanenin kolonyal tarihle de ilgisi olabilir
Bu kent efsanesinin ortaya çıkışı, Britanya koloniciliğinin gelişimiyle ilgili olabilir. 18. yüzyılın sonlarına doğru hapishanelerdeki yoğun nüfusu işgücüne çevirmeye çalışan Britanya, mahkumları kitlesel olarak kolonilere sevk etti. Avustralya’ya ilk gemi Ocak 1788’de ulaştı. Mahkumların çoğu İngiliz ya da İrlandalıydı ve erkek mahkumların sayısı kadınlardan altı kat fazlaydı. Bu ilk geminin ulaşmasından 50 yıl sonra, kıtada bir beyaz kadına üç beyaz erkek düşüyordu.
Avustralya II. Dünya Savaşı sonrası nüfusu artırmak için bir göçmenlik programı başlattı. 1970’lerde azalan doğurganlık ve 1990’larda yavaşlayan göçle nüfus artışı yavaşlasa da, 2001 ila 2016 yıllarında nüfus yeniden yüzde 25 arttı.
1900’lerin başında Avustralya’nın ortalama yaşı 22 idi ve toplumun sadece yüzde 4’ü 65 yaş üstündeydi. 2016 itibariyle ortalama yaş 37 ve toplumun yüzde 15’i 65 yaşın üzerinde. Erkek egemen (110 erkeğe 100 kadın) nüfus yapısı da değişmiş durumda.
Diğer yandan ülkedeki koyunların insan popülasyonunun neredeyse üç katı olduğunu söylemek mümkün. 2019 yılında Avustralya’da 68,1 milyon koyun vardı, 2020 sonunda bu rakamın kuraklık nedeniyle 63,7 milyona düşmesi bekleniyor.