6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem Adana, Osmaniye, Hatay, Adıyaman, Gaziantep ve Malatya başta olmak üzere birçok şehrin içinde bulunduğu geniş bir alanı etkiledi.
Enkazdan kurtulan ve kalacak yeri olmayan depremzedeler arabalarında ısınıp uyumak zorunda kaldı. Ancak sosyal medyada bir kullanıcı tarafından yapılan paylaşımda bu durumun tehlikeli olabileceği öne sürüldü.
Prof. Dr. Murat Taner Gülşen paylaşımında araçlardan sızması muhtemel karbonmonoksit gazından dolayı araç içinde aralıksız uyumanın tehlikeli olacağını sık sık aracın havalandırılması gerektiğini söylüyor. Gülşen karbonmonoksit gazının kokusuz olup uyku verici bir özelliği olduğu için uzun süreli uykulardan kaçınmanın önemini de vurguluyor.
Karbonmonoksit renksiz, kokusuz, tatsız ve irritan olmayan zehirli bir gaz. Doğal gazların tam yanmamasından veya benzin, odun, propan, odun kömürü ya da diğer yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkıyor. Karbonmonoksitin vücudumuza oksijen taşıyan hemoglobine bağlanma yeteneği de oksijene göre 200 kattan daha fazla.
Bu sebeple karbonmonoksit solunduğunda tüm vücutta yayılıyor ve yeterli oksijen alımını engelliyor. Oksijenin vücuttaki dokulara ve organlara ulaşamaması karbonmonoksit zehirlenmesine sebep oluyor.
İddiadaki cümleler işte bu nedenle kaygı uyandırıcı ve önemli. Zira dondurucu soğukta deprem sonrası arabalarına sığınarak ısınmak isteyenler iddiadaki ifadeleri duyunca büyük korku yaşayabilir.
Uzmanlar farklı senaryolar için temkinli şeyler söylüyor
İddiayı araştırırken ilk durağımız paylaşımlarda ismi geçen Prof. Dr. Murat Taner Gülşen. Teyit’in ulaştığı Gülşen Türkiye’de karbonmonoksit zehirlenmelerinin ağırlıklı olarak soba gazından kaynaklandığı görüşünde. Ancak dikkati çektiği noktaysa okul önünde bekleyen anne babalar. Çocuklarını otomobili içinde uzun süre bekleyen anne babalardan zehirlenme şikayeti ile acile başvuran sayısının yüksek olduğunu belirten Gülşen bu vakaların çoğu kez yanlış teşhis edildiği görüşünde. Gülşen belirtilerin baş ağrısı, kusma ve görme bozukluğu olduğunu ve karbonmonoksit ortamdan uzaklaştıkça iyileşmenin görüleceğini söylüyor.
Gülşen hareket halinde olmayan arabanın etrafında bir bulut gibi biriken egzoz gazının araç filtresinden geçse de otomobilin içine girdiğini, rüzgar sirkülasyonu düşükse de problem yaratacağını belirtiyor. Gaziantep’te yaşayan Gülşen’in bölgeyle ilgili verdiği örnek de çarpıcı. Gülşen Gaziantep’te şu an binlerce otomobilin yanyana durduğunu ve filtrelemeler iyi de olsa içeriye karbonmonoksit sızabileceğini, egzoz sistemi sağlıklı da olsa riski tamamen ortadan kaldırmadığını ifade ediyor.
Teyit, konuyla ilgili Koç Üniversitesi Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Önder Ergönül’e de ulaştı. Ergönül, egzoz kontrolü yeni yapılmış ve sağlam arabalarda kalmanın bir sorun olmayacağını ancak özellikle egzoz sorunları olan, sık tamire giden arabalarda uzun süre kalmanın riskli olabileceğini belirtti.
Bir başka uzman görüşü ise Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği’nden Dr. Ayşe Coşkun Beyan’dan geldi. Beyan’a göre karbonmonoksit kokusuz ve renksiz olduğu için sinsi bir gaz ve afet durumu olan depremde etraftaki karbonmonoksit miktarı ölçülemeyeceği için zehirlenme belirtileri iyi gözlemlenmeli.
Akciğer sağlığı ile ilgili çalışmalarda bulunan TORAKS derneği üyelerinden Dr. Nilüfer Kongar ise çalışır bir araç içinde uyumanın karbonmonoksit zehirlenmesine neden olmasına çok ihtimal vermediğini ancak aracın konumunun rüzgara göre ayarlanıp egzoz dumanının içeri girmesinin önlenmesinin sağlıklı olacağını belirtiyor.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin nedenleri
Yakıt yakan cihazlar ve motorlar karbonmonoksit gazı üretiyor. Normal şartlarda üretilen karbonmonoksit miktarı endişe verici seviyede değil. Ancak bu gibi cihazlarda eğer yanlış havalandırma yapılırsa -özellikle kapalı ya da yarı kapalı ortamlarda- karbonmonoksit havada tehlikeli seviyelerde birikebiliyor.
Kapalı bir garajda çalışan aracın neden olduğu karbonmonoksit zehirlenmelerine bağlı olarak her yıl yüzlerce kişi ölüyor. Benzer şekilde egzoz sisteminde arıza olan araç kullanmak veya arabada mahsur kalmak gibi sebepler karbonmonoksit zehirlenmelerine sebep oluyor. Örneğin ABD’de yaşanan bir olayda araç sahibi aracını kapalı garajda açık unutuyor ve garajı eve bağlayan kapıyı da kapatmadan gece yatmaya gidiyor. Rölantide çalışan aracın egzoz gazları evi doldurduğu için çift, karbonmonoksit zehirlenmesinden hayatını kaybediyor.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin en yaygın yolu araç klimasının açık, aracın bir garaj veya hava hareketinin çok sınırlı olduğu bir alana park edilmesi şeklinde oluyor.
Bu durumda otomobilin hava girişi, egzoz gazlarıyla karışan havayı çeker. Karbon monoksit kokusuz olduğu için de insanlar tarafından fark edilmez ve araç içinde yavaş yavaş ölüme sebep olacak seviyede artar.
Britanya'daki başka bir örnekte otomobilin kabininin içine duman sızdıran hatalı bir egzoz sistemi bulunuyormuş. Arabanın içinde bu durumdan habersiz olan çift, karbonmonoksit gazına kapılarak yaşamlarını yitirmiş. Yani olay araç hareket halinde ve dışarda yaşanmış. Bu olaydaki gibi arabanın egzozunun tıkandığı ve dumanı düzgün bir şekilde dışarı atamadığı durumlarda egzoz gazları kabinin içine sızmaya başlayarak ölüm riskini artırıyor.
Ayrıca aracın yaşına göre paslanma nedeniyle aracın zemininde çok sayıda minik delikler oluşmuş olabilir. Bu deliklerden egzoz gazları arabanın içine girebileceğinden gene tehlikeli olabilir.
Aşağıdaki durumlarda araç içinde karbonmonoksit zehirlenmesi riski artıyor:
- Egzoz sistemi arızalı bir aracın çalıştırılması
- Emisyon sistemi arızalı ve motor bakımı iyi yapılmamış bir aracı kullanmak
- Bagaj kapağı veya arka bagaj kapağı açıkken araç kullanmak
- Araba gövdesinde delikler olan bir aracı sürmek
- Dış garaj kapısı açıkken bile garajdaki bir aracı ısıtmak
- Garajda, oto yıkamada veya herhangi bir kapalı binada araç kullanmak
Konu hakkında kesin bir hükümde bulunmak zor. Uzmanlar da farklı senaryo ve noktalara parmak basıyor. Ancak dünya genelinde çalışır durumda bulunan arabalardan kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmeleri göz önüne alındığında gazın araç içine sızmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği açık. Ayrıca araç içinin sık sık havalandırılması ve egzoz dumanının araç içine sızmadığından emin olmak gerek. Elbette her araç içinde kalan kişilerin de zehirlenme yaşayacağını söylemek mümkün değil.