WhatsApp üzerinde yayılan bir iddiaya göre, Ankara’da çeşme sularında lejyoner bakteri tespit edilmişti ve suyun iki hafta süreyle kullanılmaması gerekiyordu. Suyun kaynatılmadan kullanılmaması gerektiği söylenen mesajda, sağlık çalışanlarına konuyla ilgili eğitim verileceği de söylenmiş.
ASKİ iddiaları yanlışladı
Ankara’nın suları ASKi yani Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi yönetiminde ve idare tarafından günlük olarak denetleniyor. Resmi internet sitesinde su analiz sonuçları günlük olarak yayınlanıyor. Sitede ilçe bazında bu sonuçlara ulaşmak için bir otomasyon sistemi de kurulmuş. Bu sistem ile ilçeler kontrol edildiğinde günlük olarak yayınlanmamış olsalar da, ilçelerin tümünde en geç 20 Ekim gününe kadar analizler yürütülmüş ve hiçbirinde bu bakterilere rastlanmamış.
Teyit, ASKİ yetkililerine de ulaştı. ASKİ, iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve suların temiz olduğunu Teyit'e iletilen basın açıklamasıyla doğruladı.
Teyit, suların denetiminden sorumlu Sağlık Bakanlığı'na bağlı Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkililerine de ulaştı. Yetkililer de bu bakterinin toprakta bulunduğunu ve su denetimlerinde aranmadığını ifade etti. Halk sağlığına tehdit oluşturmadığı söylenen bakterinin yaşama ve üreme sıcaklıklarının, içme ve kullanım sularınınkinden daha yüksek olduğu, kış aylarında bu farkın daha da büyüdüğü de eklendi. Verilen bilgiye göre sulardaki klor oranı da pandemiyle birlikte güvenli sınırlar içinde artırıldı.
2019 yılının Mayıs ayında da Ankara’nın sularında lejyoner bakteri olduğu iddiaları yayılmış, ASKİ iddiaları resmi Twitter hesabı üzerinde yanlışlamıştı. O dönemde yayılan iddia metninin günümüzdeki iddia ile aynı olduğu da ASKİ'nin sitesindeki eski basın açıklamasında görülebiliyor.
Lejyoner hastalığı, nadir görülen ciddi bir hastalığın adı. Lejyonere neden olan bakteriye ise lejyonella deniyor. Bu bakteri akciğer enfeksiyonuna yol açabiliyor. Ilık suda kolaylıkla çoğalabilen bakteri, kirlenmiş su dağıtım sistemleri, havalandırma sistemleri, spa ve termal havuzlar, sis püskürtme sistemleri gibi yerlerde üreyebiliyor. Bakteri, havada asılı duran su damlacıklarının solunmasıyla bulaşıyor. Çok küçük bir bakteri olduğu için, buhara da yerleşebiliyor.
Sağlık Bakanlığı 1996 yılında bir “Lejyoner Hastalığı Kontrol Programı” başlatmış. Konuyla ilgili 2016’da yayınlanan bir rehbere de ulaşılabiliyor. Yani sağlık çalışanları bu bakteri ve yol açtığı hastalık konusunda 24 yıldır zaten eğitiliyor.
Hastalık 1976 yılında lejyonerlerin katıldığı bir toplantıda ortaya çıkmış ve 1977 yılında tanımlanmış. "Lejyoner hastalığı" adı da buradan kaynaklanıyor.