27 Şubat tarihinde Suriye güçlerinin düzenlediği hava harekatında 36 askerin yaşamını yitirmesi, ülkede büyük öfke ve üzüntüye neden oldu. Bazı sosyal medya paylaşımlarında da vefat eden asker sayısının çok daha fazla olduğu öne sürüldü ve bu sayının 50’nin üzerinde açıklanması halinde anayasa gereği hükümet düşeceğinden, hayatını kaybedenlerin gerçek sayısının açıklanmadığı iddia edildi. Gazeteci Hüseyin Hakkı Kahveci’nin Twitter’da yaptığı paylaşım da 2 bin 700’ün üzerinde beğeni aldı.
Ancak bu doğru değil. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında seçimlerin yenilenmesinin şartlarını düzenleyen bölümde böyle bir hüküm yer almıyor.
Anayasada böyle bir madde yok
Halen yürürlükte olan anayasa, 18 Ekim 1982 tarihinde kabul edildi. O günden bu yana, sonuncusu hükümet sistemini değiştiren birçok değişikliğe uğradı. Yasama ve yürütme organlarının, yani cumhurbaşkanı ve meclisin nasıl seçileceği ile görev süreleri ve yeniden seçim şartlarında yapılan bu son kapsamlı değişiklik, 21 Ocak 2017 tarihli 6771 sayılı kanunla yürürlüğe girdi.
İddiada belli bir kaybın “hükümetin düşmesiyle” sonuçlanacağı öne sürülüyordu. Artık hükümet meclisten çıkmadığından, parlamenter sistemden alışkın olduğumuz anlamda bir 'hükümet düşmesi' söz konusu değil. İddia doğru olsa yürütme organının, yani cumhurbaşkanın değişmesi gerekir.
Şu anda yürürlükte olan anayasa metninin 116. maddesine göre, seçim kararını iki organ da karşılıklı olarak alabiliyor. Meclisin cumhurbaşkanını düşürebilmesi için üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun oyu gerekiyor. Yürütmenin başı olarak cumhurbaşkanı da seçimlerin yenilenmesi yetkisine sahip; ancak cumhurbaşkanı parlamentoyu dağıtmaya karar verirse kendi de seçime girmek zorunda.
Anayasada yasama ya da yürütme organının yenilenmesine dair başka bir düzenleme yok ve mevcut düzenleme askeri kayıp veya savaş şartı koşmuyor. Anayasada “şehit”, “asker” ve “savaş” kelimeleriyle arama yapıldığında da iddia edilene yakın bir düzenlemeye rastlanmıyor.
Savaş durumlarında seçim ertelenebiliyor
Savaş gibi olağanüstü durumların sisteme etkisiyse 78. maddede düzenlenmiş. Buna göre savaş gibi olağanüstü durumlarda seçimler bir yıl ertelenebiliyor.
Savaş gibi olağanüstü hallerde, cumhurbaşkanının olağanüstü hal ilan edebiliyor. Bu hüküm de anayasanın 119. maddesinde yer alıyor. Türkiye genelinde son olağanüstü hal ilanı, 15 Temmuz darbe girişiminin peşi sıra ilan edilmiş uzatmalarla iki yıla yakın devam etmişti. O dönemde anayasa henüz değişmemiş olduğundan, OHAL ilanı 120. maddeye dayandırılmıştı.
Anayasanın yenilenmeden önceki halleri ile 1921, 1924 ve 1961 anayasaları da incelendiğinde de 50’den daha fazla şehit olması durumunda hükümetin düşeceğine ilişkin hüküm olmadığı görülebiliyor. 1982 anayasasının ilk halinde de şehit kelimesi aratıldığında sadece şehit ailelerinin haklarını düzenleyen 61. maddeye rastlanıyor.
İddia neden ortaya çıktı?
İddiaların ortaya çıkış nedeniyse, 27 Şubat 2020’de İdlib’deki hava saldırısı sonrasında hayatını kaybeden askerlerin sayısıyla ilgili tartışmalar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 36 askerin yaşamını yitirdiğini açıklasa da, sosyal medyada bazı kaynaklar hayatını kaybeden asker sayısının çok daha fazla olduğunu öne sürüyor.
Sonuç olarak anayasada ellinin üzerinde şehit olduğunda hükümetin düşeceği yazdığı iddiası doğru değil. İddia uydurmaya örnek gösterilebilir.