Ahmet Davutoğlu’na ait olduğu öne sürülen, “65 yaşındayım, 60 yıldır ülkücüyüm” ifadesi sosyal medyada paylaşılıyor. Davutoğlu’na ait olduğu iddia edilen bu sözler, Armağan Çağlayan’ın 196Sekiz kanalına konuk olduğunda söylediği, “Kendimi hiçbir zaman sağcı olarak görmedim” sözleriyle karşılaştırılarak, ifadelerindeki tezatlığa vurgu yapılıyor.
Bazı paylaşımlarda, bu sözlere Davutoğlu’nun bir videosu da eşlik ediyor.
Videoda Davutoğlu şöyle söylüyor: “Ben 65 yaşındayım, 60 yıldır ülkücüyüm. Beş yaşında babam rahmetli Türkeş’in götürmüştü toplantısına...”
Kesitin, Suat Toktaş’ın Halk TV’deki Liderler Özel programından alındığını görebiliyoruz. Aynı zamanda ekranın sağ alt köşesinde “Dolar 9,041” yazısını bulunuyor. Dolar dokuz sınırını, 12 Ekim 2021’de aştı. Bu sebeple videonun 12 Ekim 2021 sonrasına ait olması gerekiyor.
Halk TV’nin YouTube kanalına gidip “Ahmet Davutoğlu” araması yaptığımızda karşımıza ilk çıkan videolar 12 Ekim 2021 sonrasından. Sonrasında ise dört ve yedi ay öncesinden videolarla karşılaşıyoruz. İddia konusu videonun yayının hangi kısmına ait olduğunu bilmediğimizden, videonun tamamına bakıyoruz.
Yine iddiadaki videoda, alt bant olarak “Olası Seçim Senaryoları” yazısını görebiliyoruz. Bu nedenle YouTube’da yayının tamamını gösteren videonun 1:05:13’te başlayan bu kısmına atlıyoruz. Konuşmanın ilgili kısmı ise 1:05:31’de başlıyor.
Davutoğlu bu kısımda şöyle söylüyor: “Uşak’ta yolda yürüyorum. Biri geldi, ‘Sayın Başbakanım, biz seni biliriz, sen Yörük Ahmet’sin. Yörüksün ve bu toprakların çocuğusun. Ben 65 yaşındayım, 60 yıldır ülkücüyüm. Beş yaşında babam rahmetli Türkeş’in götürmüştü toplantısına, o günden beri. Ama şu andan itibaren senin yanındayım ve her zaman yanınızda olacağım. Çünkü Türkiye’yi birleştirebilecek sadece siz varsınız parti olarak, doğuda batıda konuşabilen’ dedi.”
Yani Davutoğlu, bu kısımda bir vatandaşın kendisine söylediği cümleleri aktarıyor. Ayrıca Davutoğlu, 1959 doğumlu; yani videonun yayınlandığı 2021 itibariyle 62 yaşında. Bu sebeple iddia videonun manipüle edildiğini ve Davutoğlu’nun sözlerinin bağlamından koparıldığını söylemek mümkün.