Ağrıların parmaklara uygulanacak masajla durdurulabileceği iddiası

Ağrıların parmaklara uygulanacak masajla durdurulabileceği iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Ağrılar tamamıyla ele uygulanan masajla durdurulamaz.

Elde belirli noktalara basınç uygulama refleksolojide yapılıyor.

Refleksoloji birincil tedavi yöntemi değil; alternatif ve tamamlayıcı olarak uygulanıyor.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Sosyal medyada paylaşılan iddiaya göre bedenimizdeki tüm ağrılar parmaklara uygulanan bir dakikalık masajla durdurulabilir. İddiada kullanılan görselde baş parmağa uygulanan masajın çarpıntı ve nefes darlığına, işaret parmağına uygulananın karın ağrısı ve kabızlığa, orta parmağa uygulananın bulantı, baş dönmesi ve uykusuzluğa, küçük parmağa uygulananın baş ağrısı ve kas ağrılarına iyi geldiği, yüzük parmağına uygulanan masajın gevşeme ve yatıştırıcı etkisi olduğu, avuç içinin de dolaşımı düzenleyerek vücuda enerji verdiği öne sürülüyor.

refleksoloji iddia min

Ancak ağrıların bu şekilde tamamen dindirileceği doğru değil. El üzerinde belirli noktalara masaj yapılması yoluna, bir alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemi olan refleksolojide başvuruluyor. Ancak bu alandaki bilimsel araştırmalar sınırlı ve etkileri kişiden kişiye değişebiliyor. Ayrıca refleksoloji hiçbir durumda tek başına uygulanan bir tedavi değil.

Metodun adı refleksoloji

Ellerde belirli noktalara uygulanan masaj, alternatif tıp alanı refleksolojinin yöntemi. Refleksoloji el ve ayaklarda belirlenen baskı noktalarına masaj uygulayarak vücudun diğer bölümlerine etki edilebileceğini öne süren, alternatif bir terapi yöntemi. Yöntem eldeki bazı noktaların, vücudun diğer organlarıyla bağlantılı olduğu bilgisine dayanıyor; aynısı ayaklar için de geçerli. 

gr1 min

Sol elin üstündeki refleksoloji haritası.

Refleksoloji genel olarak tamamlayıcı ve alternatif bir tedavi yöntemi olarak kabul ediliyor. Konvansiyonel tıbbın yanında, yardımcı olmak için uygulanabilir bir yöntem. Yöntemin uzmanlar tarafından uygulanması tavsiye ediliyor. Sertifikalı sağlık kuruluşları tarafından verilen bu tedavinin etkisine dair çok az bilimsel kanıt var. Bunlar da çoğunlukla tedavinin, stres ve kaygı üzerinde olumlu etkileri gibi psikolojik etkilerine odaklı. Genelde fiziksel bir kaynağı olmayan, strese dayalı ağrılarda etkisine inanılıyor. Dolayısıyla gevşeme ve stres gidermek için tercih edildiği söylenebilir.

Daha önemlisi, refleksoloji ağrının kaynağına odaklanmıyor. Herhangi bir hastalık için teşhis koyamıyor, ağrının altında yatan sebebin tedavisini vaat etmiyor. Refleksologlar tıbbi eğitim de almıyor. Refleksolojinin faydasını savunanlar dahi, onun tıbbi tedavinin yerini alamayacağını belirtiyor. 

Refleksolojinin nasıl uygulanması gerektiği konusunda fikir birliği de yok, yani kesinleşmiş terapi prosedürlerinden bahsedemiyoruz. Ayak tabanındaki alanların vücudun belirli yerlerine karşılık geldiği ve bunlara baskı uygulanarak iyileşme sağlanabileceği varsayılıyor. Buna stres ve acıyı azaltan endorfin gibi kimyasalların serbest kalabileceği kanıt olarak gösteriliyor. Ancak bu iddialar bilimsellikleri tartışmalı olduğundan reddedilebiliyor. Refleksolojinin ciddi hastalıklara karşı etkinliği de kanıtlanmış değil. Haliyle tıp uzmanları, bu yola başvurulması halinde tıbbi tedavinin gecikebileceği kaygısını taşıyor

Psikolojik etki: Stres ve kaygıyı azaltabilir 

Refleksoloji ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalar oldukça sınırlı. Var olanlar da küçük araştırma gruplarıyla gerçekleştirilmiş çalışmalar. 2014 yılında yapılan bir çalışmada refleksolojinin herhangi bir tıbbi durum için etkili bir tedavi yöntemi olmadığı vurgulanıyor. Ancak araştırmada semptomları azaltma ve kişinin yaşam kalitesine etkisi bakımından yardımcı olmak adına tamamlayıcı bir terapi, masaj gibi görülebileceği belirtilmiş. 2011 yılında meme kanseri tedavisi gören kadınlar üzerinde refleksolojinin etkisi üzerine yapılmış çalışma ise refleksolojinin nefes darlığı gibi semptomların bir kısmını azaltmaya yardımcı olduğunu ancak ağrılar üzerinde etkisi olmadığını ortaya koymuş. 2000 yılında kanser tedavisi gören insanlar üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise refleksolojinin kaygıyı düşürücü etkisi olduğu gözlemlenmiş. Bir başka araştırma kalp ameliyatı geçiren insanların ayaklarında uygulanan refleksoloji tedavisinin anksiyeteyi düşürdüğü gözlemlenmiş. Araştırma refleksolojinin tamamlayıcı bir tedavi olarak hastalardaki kaygıyı hafifletmek için kullanımını destekliyor.

Refleksolojide elde belirlenen basınç noktaları ve bunların işlevine ilişkin de sınırlı çalışma var. 2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre el refleksolojisinin kalp hastalarında kaygıyı azalttığı gözlemlenmiş. Kalp rahatsızlıklarında anksiyetenin giderilmesi için, uygun masaj bölgesinin iç bileğin hemen alt kısmı olduğu belirtiliyor. Refleksolojinin kabızlık problemlerine hem fiziksel hem de duygusal nedenlerini hafifletmeyi sağladığı da belirtiliyor. 2010 yılında 19 hasta üzerinde yapılan el refleksoloji uygulamasında hastalarda ilerleme sağlanmış. Ancak geniş ölçekli araştırmalara ihtiyaç olduğu şerhi düşülmüş

Ayrıca refleksolojinin stres ve kaygıdan kaynaklanan baş ağrısında da etkili olduğu belirtiliyor. 2015 yılında yapılan bir çalışmada refleksolojinin baş ağrısı üzerinde olumlu etkisi olduğunu gözlemlemiş. Ancak altını çizmekte fayda var, bu faydaların çoğu bilimsel olarak kanıtlanmış değil. El ve ayak masajı gibi rahatlatıcı bir etkiye sahip ancak ciddi rahatsızlıklarda doktor tavsiyesi üzerine uygulanabilir.2007 yılında yapılan başka bir çalışmaya göre ise refleksoloji kaygı azaltmada oldukça etkili ancak kaygının neden olduğu şey üzerinde etkisi yok. 

Konvansiyonel tıbbın ikamesi olmayacağını gösteren çalışmalar var

Refleksoloji tedavisinin etkisine dair kesin kanıtlar olmasa da, geleneksel tıbbın yerini alamayacağını ortaya koyan çalışmalar var. 2009 yılında yapılan çalışmada refleksolojinin herhangi bir tıbbi tedavi gerektiren durumlarda etkili olduğuna dair kanıt olmadığı sonucuna ulaşılmış. Öte yandan refleksolojinin etkisini inceleyen 2011 yılındaki bir başka çalışmada refleksolojinin herhangi bir durumda spesifik etkisi olduğuna dair kanıt olmadığı, bu nedenle de rutin refleksoloji uygulamasının önerilmediği belirtilmiş. 

Refleksolojinin ağrıyı azaltmaya yardımı olup olmadığının tam olarak anlaşılması için daha geniş araştırmalar yapılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca bu tip tedavi yöntemlerinin doktorlara danışılmadan alınması da tavsiye edilmiyor. Hastada dolaşım problemi, kan pıhtılaşması, bacak damarı iltihabı, ülser, mantar enfeksiyonları, ellerde ve ayaklarda açık yaralar, tiroid problemleri, epilepsi gibi rahatsızlıklar varsa, bu tedavi zararlı da olabilir. 

Refleksolojinin bazı olumsuz etkileri de rapor edilmiş. Bazı hastalada baş dönmesi, duygusal hassasiyet gibi yan etkiler ortaya çıkabileceği belirtiliyor. Ayrıca basınç uygulanan noktada ya da vücudun başka bir noktasında ağrı da oluşabilir. Ağrıların oluşması tedavinin başlangıcında oluşan endişeden kaynaklandığı söyleniyor. Ayrıca bazı insanlarda refleksoloji sonrası grip benzeri semptomlar görüldüğü de belirtiliyor. 

Sağlık Bakanlığı da internet sitesinde paylaştığı bilgilendirmede refleksolojinin uygulandığı tüm durumlarda tedavi olarak değil mevcut tedaviyi destekleyici olarak kullanılabileceğini açıklamış. Refleksoloji hiçbir hastalıkta tek başına tedavi edici olarak kullanılamıyor. Ayrıca refleksoloji doktor gözetiminde sertifikalı sağlık meslek mensubu tarafından Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsat verilmiş sağlık kurumlarında uygulanmalı. Bakanlık refleksolojinin uygulama merkezlerinde kaygı bozuklukları gibi tedavilerin yanı sıra, nörolojik kökenli hastalıklar ile kanser ve kemoterapiye bağlı ağrı, bulantı gibi yan etkileri azaltmada destekleyici tedavi olabileceğini belirtmiş. Öte yandan enfeksiyonu, ateş yüksekliği olan, bacak toplar damarlarında pıhtı sorunu olan, kalp krizi, bayılma sonrası dönem, kontrol edilemeyen kan basıncı, akut cerrahi gibi durumlarda uygulanamayacağının altını çizmiş. 

Nasıl ortaya çıktı? 

Başlarda “bölge terapisi” olarak bilinen teknik, 20. yüzyılın başlarında William Fitzgerald adlı ABD’li bir doktor tarafından geliştirildi. Fitzgerald’e göre ayaklardan çıkarılacak haritayla tıbbi durumları teşhis etmek ve tedavi etmek mümkündü. Vücudu 10 bölgeye ayırdı ve ayaktaki bölgelerde vücudun organlarına karşılık gelen kısımları belirledi. Ayak üzerinde yapılan baskının da karşılık gelen bölgeyi rahatlatabileceğini öne sürdü. 1930’larda hemşire ve fizyoterapist Eunice Ingham ise bu haritaları belirli refleks noktalarını içerecek şekilde geliştirdi. Bölge terapisini “refleksoloji” olarak adlandıran ilk kişiydi. Modern refleksologlar Ingham’ın ve refleksolog Laura Norman tarafından geliştirilen yöntemleri kullanıyorlar. Masaj terapistleri, fizyoterapistler ve hemşireler refleksoloji uygulayabiliyor

Sonuç olarak ellerde belirli noktalara masaj uygulamasının tüm ağrıları durdurabileceği doğru değil. Refleksolojinin herhangi bir hastalığın kaynağını teşhis ya da tedavi ettiğini gösteren bir kanıt yok. Refleksoloji insanların geçici olarak rahatlamasını sağlıyor. İddia yanlış bilginin en yaygın yedi türünden bağlamdan koparmaya örnek.