Adana’da bine yakın Suriyelinin sözleşmeli öğretmen olarak atandığı iddiası

Adana’da bine yakın Suriyelinin sözleşmeli öğretmen olarak atandığı iddiası

Yanlış Yanlış

Bulgular

İddiaya konu proje PIKTES, Avrupa Birliği Delegasyonu tarafından organize ediliyor.

PIKTES projesi kapsamında görevli öğretmenler, 652 sayılı KHK’daki sözleşmeli öğretmen düzenlemesine tabi değiller.

İddia, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana milletvekili Orhan Sümer’in, 6 Aralık 2019’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı bir konuşmaya dayanıyor.

Sümer’in iddiası Suriyeli öğrencilerin eğitimi için açılan Geçici Eğitim Merkezleri’nin (GEM) kapanmasının ardından, burada görevli öğretmenlerin okullara kaydırıldığına dair Adana’dan edinilen bir valilik yazısına dayanıyor.

GEM’lerdeki öğretmenlerin ücretlerini de UNICEF ödüyordu, söz konusu merkezlerdeki öğretmenler de sözleşmeli öğretmen değillerdi.

Bakanlık GEM’lerden okullara sertifika kazanıp geçiş yapan 830 öğretmenin sözleşmeli yada kadrolu öğretmenler gibi öğretmenlik yapmadıklarını belirten bir basın açıklaması yaptı.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Adana’da 830 Suriyeli sözleşmeli öğretmenin okullarda göreve başladığı iddiası, ilk ortaya çıktığından bu yana sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde sıkça yer buluyor. İddia Aralık 2019’dan beri sosyal medyada dolaşımda.

eMi3 bWFj4PJ1AhN4pAzlgE8xSHV7QefUNKguIFbEMPthBQxxWgoc20jh5RQx7N7rkFaMjAB1nWX1T YpRnP2gfD2 very5ySkm2nl8hxv4k0QqbpwrN4QeRvYW9fj7YBsooe x

İddia, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana milletvekili Orhan Sümer’in, 6 Aralık 2019’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı bir konuşmaya dayanıyor. Sümer bu konuşmada, “Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine entegrasyonu desteklemesi projesi” kapsamında görevlendirilen Suriyeli 830 öğretmenin okullarda sözleşmeli olarak göreve başladığını öne sürdü. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yanıtlaması için bir soru önergesi de veren Sümer, Türk vatandaşı olmayan öğretmenlerin nasıl olup da sözleşmeli olarak çalışabildiklerini sordu. Ancak önerge metnine TBMM’nin internet sitesinden ulaşılamıyor

Bahsedilen proje: PIKTES 

CHP’li Sümer’in bahsettiği projenin adı, Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi, kısa adıyla PIKTES. Projenin sahibi, Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu. Geçici koruma altındaki Suriyeli çocukların eğitime erişimine katkı yapma amacıyla yürütülen proje için, birçok öğretmen Türkçe öğretme eğitimi aldı. Projede görevli Türk öğretmenler, devlet okullarında Suriyeli çocuklara eğitim veriyor; yani Türk çocuklarını eğitmiyor. AB Delegasyonu’nun internet sitesindeki bilgilere göre, proje ile 390 binin üzerinde Suriyeli çocuğun Türkçe öğrenmesi amaçlanıyor

Proje için Suriyeli öğretmenlerin çalışıp çalışmadığıyla ilgili bilgiye resmi internet sitesinden ulaşılamadığı için, Teyit PIKTES merkez ofisine ulaştı. Ancak ulaşılan yetkili, proje hakkında üçüncü kişilerle bilgi paylaşamayacaklarını söyledi. 

HaberTürk’te 2018’de yayınlanan bir haberde, 6 binin üzerinde öğretmenin PIKTES projesinde görev aldığı, öğretmenlerin proje bitiminde açıkta kalacağı ifade ediliyordu. Teyit bu bilgiyi netleştirmek için de MEB Bilgi Edinme Merkezi’ne ulaştı ve merkez projenin üç yıl daha süreceğini doğruladı. MEB’in verdiği bilgiye göre, projede yer alacak öğretmenlerin başvuru kriterleri arasında, suç kaydı olmamak, kamudan ihraç edilmiş olmamak, formasyon eğitimi almış olmak gibi kriterler de var. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Ömer Fethi Gürer, Haziran 2020’de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a cevaplaması üzerine yönelttiği soru önergesinde PIKTES öğretmenlerinin bakanlık tarafından atanıp atanmadığını da sordu. Bakan Selçuk 22 Temmuz 2020’de verdiği cevapta PIKTES projesi kapsamında görevli Suriyeli öğretmenler için mevcut yasal düzenleme gereği atama yapılmadığını belirtti. Bu yanıta bakarak, proje kapsamında Suriyeli öğretmenlerin de çalıştığı söylenebilir. 

PIKTES kapsamında çalışan öğretmenler, 2016’da yayınlanan 652 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname’nin (KHK) Ek-4’üncü maddesi gereğince atanan sözleşmeli öğretmenler arasında sayılmıyor. Yani memuriyet için gerekli şartlardan biri olan Türk vatandaşı olmak, sözleşmeli öğretmenlerde aranmıyor. Mülteciler Derneği de 7 Aralık 2019’da yaptığı bir açıklamada iddianın doğru olmadığını, görevli öğretmenlerin PIKTES kapsamındakiler olduğunu belirtmişti. 

“830 Suriyeli öğretmen” rakamı nereden çıktı? 

Peki Orhan Sümer’in referans verdiği “830 Suriyeli öğretmen” rakamı nereden çıktı? Teyit, iddia sahibi Orhan Sümer’in ofisi ile görüştü. Görüştüğümüz kişi, Suriyeli öğrencilerin eğitimi için açılan Geçici Eğitim Merkezleri’nin (GEM) kapanmasının ardından, burada görevli öğretmenlerin okullara kaydırıldığını, ellerinde Adana’dan edindikleri bir valilik yazısı olduğunu açıkladı. Ancak 830 sayısına ulaştıkları valilik yazısını paylaşmayı reddetti. 

Teyit, Orhan Sümer’e valiliğin “gönüllü eğitici görevlendirmesi” yazısını da gönderen Adana’daki eğitmene ulaştı. Eğitmen ilgili yazıyı paylaşmayı reddetse de, 830 sayısına nasıl ulaştıklarını açıkladı. 

Buna göre, Eylül 2019’da GEM’ler kapatılınca Suriyeli öğretmenler Adana’daki yedi ilçedeki okullara aktarıldı; 830 sayısına da bu 216 okuldaki toplam kontenjan toplanarak ulaşıldı. Bu Suriyeli gönüllü eğiticiler derslere girmiyor; nöbet tutup bazı işlerde öğretmenlere yardımcı oluyorlar. Adanalı eğitimci, bu eğitmenlerin diploma geçerliliğinin şaibeli olduğunu, Türkiye’de formasyon eğitimi almayan bir yabancının, okulda öğrencilerle doğrudan etkileşim içinde olmasının da sakıncalı olacağını öne sürdü. Adanalı eğitimciye göre, aynı proje dahilinde çalışan Türk vatandaşları lisans mezunu ve KPSS’ye giriyorlar; bu da eşitsizlik yaratıyor. 

İddia sahibi projeleri karıştırmış 

2018-2019 eğitim öğretim yılı başında, 21 ildeki 282 geçici eğitim merkezinde 100 bin 678 öğrenci yoğun Türkçe öğretimi temel olmak kaydıyla eğitim görüyordu. Ancak GEM’lerde çalışan öğretmenler ile PIKTES projesinde çalışan öğretmenler arasında bir bağ yok. GEM’lerde Suriyeli öğretmenler de görev alabiliyor. Nitekim, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kaleme alınmış resmi bir yazıdan, GEM’lerde çalışan öğretmenlerin devlet okullarında da “gönüllü eğitici” olarak çalışabildiklerini anlıyoruz. Suriyeli eğitmenlerin GEM’lerin kapatılmasının ardından okullarda görevlendirilebilecekleri, Ağustos 2019’da Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin bir yazısında da gündeme getirilmişti

YlTMr5KE9yfKW0b Skldfa1cVZv7oWD5lVrxZTILxyNL aEvkx1pphaPhvUD_UHjiPMHDTglAHiTc3FT7IzjxyP9M63_rO4AHU8qapm9q0m8FsUFD_81gSeyBN0lOECcWn 5BYP 

Yine İstanbul’daki bir imam hatip lisesinde Arapça derslerinde gönüllü eğitmenlik yapan bir Suriyelinin Facebook sayfasından da bu bilgiyi doğrulayabiliyoruz. Gönüllü eğiticiler derslere girmiyor; gönüllülük teşvik bedelleri ise UNICEF tarafından ödeniyor. Mülteciler Derneği de eğiticilerin ücretlerinin UNICEF tarafından ödendiğini belirtmişti.

MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından 2017’de yayımlanan “Gönüllü Eğiticilerin Teşvik Ödemesi ve Görevlendirmesi” başlıklı yazıdan da Suriyeli eğiticilere saat başı teşvik ücreti ödendiği anlaşılıyor. O dönem teşvik ödemesi miktarının  bin 300 TL’ye çıkarılması talebi de UNICEF tarafından kabul edilmiş. Öte yandan GEM’lerde yalnızca Suriyeliler gönüllü eğitici olarak çalışmıyor; herhangi bir mesleki eğitimde görev almak isteyen ve şartları yerine getiren Türk vatandaşları da gönüllü eğitici olabiliyor. Kanunun 26. maddesinde bu şartlar ayrıntılarıyla belirtiliyor. 

Teyit Adana’daki kesin gönüllü eğitici sayısına ulaşmak için, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürü Selçuk Taşyürek’e ulaşmaya çalıştı, ancak henüz yanıt alamadı. MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği de gönüllü eğiticilerle ilgili sorularımızı yanıtlamadı. Teyit’in Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden yaptığı bilgi edinme başvurusuna da şu ana kadar yanıt verilmedi. 

MEB tarafından 19 Aralık 2019’da konu hakkında yazılı bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada söz konusu 830 kişinin GEM’lerdeki görev yapmakta olan Suriyeli eğiticiler olduğu söylenmiş. Açıklamada söz konusu kişilerin eğitici eğitimi sürecinin ardından sınava girerek sertifika almaya hak kazanandıkları da söyleniyor. Bu kişiler "Suriyeli Gönüllü Eğitici Taahhütnamesi" kapsamında Suriyeli çocukların okula uyum sürecine destek olmak üzere sınıf dışı etkinlikler, saha çalışmaları, tercümanlık, aile bilgilendirme faaliyetleri gibi alanlarda geçici görev alıyorla. Yani iddia konusu 830 kişi, öğretmenlik yapmıyor. 

Hd1rI 3bSBSys5L_EwatOEOeYPlQ4_wCes7a 2yviUnV7QP_e KAFZ1UeLdwXCsGFAv3f5ekoaTI7ccG3dB31VxhiAcuwZgoFdgAo7CGuRv_u47py0m a0xiJbO5bdLZxSZXNJY

Gönüllü eğiticilerin çalışma koşullarını, internet üzerinden erişebildiğimiz bir MEB yazısından da anlıyoruz