Acı kavunun omurga hastalıkları ve sinüzite iyi geldiği iddiası

Acı kavunun omurga hastalıkları ve sinüzite iyi geldiği iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Bilimsel çalışmalar bitkinin seyreltilmeksizin ten ya da sinüste kullanıldığında ani alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini söylüyor

Dr. Aidin Salih ise bir alternatif tıpçı ve konunun uzmanı değil.

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Sosyal medya platformlarında paylaşılan ve bazı internet sitelerinde de yayılan iddiada, acı kavun isimli bitkinin sırt ağrılarından, omurga hastalıklarına, bazı immün hastalıklarından, pankreas kanserine ya da şeker hastalığına kadar bir dizi rahatsızlığa iyi geldiği öne sürüldü. 21 Mayıs tarihinde acı kavun bitkisinin multiple skleroz (MS), felç, alzheimer, romatizma ve omurga hastalıklarında kullanıldığında iyi geldiği iddiası bini aşkın beğeni aldı, 786 kez paylaşıldı. İddia sahibinin ise doktor Aidin Salih olduğu belirtiliyor. 

Ekran Resmi 2020 05 25 11.10.08

Ancak iddia yanlış. Bilimsel çalışmalar bitkinin seyreltilmeksizin ten ya da sinüste kullanıldığında ani alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini söylüyor. Dr. Aidin Salih ise bir alternatif tıpçı ve konunun uzmanı değil. 

Kaynakta alternatif tıp uzmanı sıfatı kullanılmış  

İddiada yer alan bilgilerin Havadis Kıbrıs adlı bir internet sitesinde Aidin Salih ismiyle 2018 yılında yayınlandığı görülüyor. Metnin sonunda ismi görülen Aidin Salih ise alternatif tıpçı olarak anlatılıyor. Salih’in alternatif tıp yöntemleriyle iyileşmeye çalışan ve modern tedaviyi reddeden Merve Gülşah Şahin 2019 yılında hayatını kaybetmişti. Salih aynı zamanda yazdığı “Gerçek Tıp: Yitik Şifanın İzinde” isimli kitabında, aşının çocukları hasta ettiğini savunuyor, bu ifadeler ise aşı karşıtlarının imza kampanyasında argüman olarak kullanılıyor. Salih’in ismi aşı karşıtları için aynı zamanda bir referans olma özelliğini de taşıyor, ayrıca aşının korumadığına dair fikirleri kapalı platformlarda da paylaşılıyor.

Alerjik ve kalıcı şoka sebep olabilir

Acı kavun, Latince adı ecballium elaterium olan ve Akdeniz havzasında yaygın bir bitki. Türkçe’de acı kavun, eşek hıyarı gibi isimler alan bitki, yetiştirilmeye ihtiyaç duyulmadan kendi kendine türeyebiliyor. Meyveleri olgunlaştığında bir salgı salıyor ve bu salgı zaman zaman alternatif tıbbi uygulamalarda kullanılıyor. Ancak bu salgı yakıcı ve kontrolsüz kullanılması ciddi sağlık riskleri getiriyor.

Nitekim Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstri Bitkileri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem de, “Rastgele yüze, göze, ağza sürerek veya ilaç gibi içilerek kesinlikle kullanılmamalıdır. Bitkinin kullanımından kaynaklı sıkıntılar yaşanabilir. İnsanlar zayıf düşebilir, zehirlenmeler yaşanabilir, bünyede bir takım kalıcı etki bırakabilirdiyor. Bazı doktorlara göre ise sinüzit için kullanılması alerjik şok, kalıcı şok ve hatta ölüme neden olabilir.

Ağırlıkla sinüzit tedavisinde kullanılıyor 

Araştırmalar özellikle alerjisi olanların sinüzit tedavisinde ismi öne çıkan acı kavun bitkisinin kullanımının ciddi yan etkiler doğurabileceğini ve bitkinin kullanımı için daha detaylı araştırmalar yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Acı kavunu tartışan bir başka çalışma ise seyreltilmemiş haline sinüs ya da direkt ağız yoluyla maruz kalmanın tahriş ve üst solunum yolu tıkanıklığına sebep olabileceğini bildiriyor. Bunu destekleyen ikinci bir çalışma da var.

Acı kavun bazı bölgelerde epilepsi, gibi beyin kaynaklı bazı hastalıklarda da kullanılmış. Aynı zamanda ateş, kanser, karaciğer bozuklukları, sarılık, hipertansiyon ve romatizmal hastalıklarda geleneksel tedavi yöntemleri arasında. Bunun dışında bel fıtığı gibi bazı iskelet sistemi hastalıkları için de alternatif tıp sitelerinde kullanımı öneriliyor. Fakat bu hastalıklarda tıp eğitimi almamış olanlar tarafından ve ayrıştırılmadan kullanımının toksik etkisinin olacağı da vurgulanıyor. 

Sonuç olarak, acı kavunun kontrolsüz ve bilinçsiz kullanımının ciddi sağlık risklerine yol açabilir. Bilimsel kaynaklar bitkinin tıbbi amaçlarla kullanımı için daha fazla ve derinlemesine araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor. İddia bu nedenle yanlış bilgi türlerinden uydurma kategorisine düşüyor.