ABD’nin Boğaziçi Üniversitesi’ne el koyabileceği iddiası

ABD’nin Boğaziçi Üniversitesi’ne el koyabileceği iddiası

Yanlış Yanlış

Bulgular

İddianın sebebi kampüs arazisinin Robert Kolej tarafından Türk hükümetine bağışını kayıt altına alan mutabakat metnindeki (memorandum of understanding) ifadeler.

İki tarafın niyetini kayıt altına alan mutabakat metinleri taraflara hukuki bir yükümlülük getirmiyor.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Birçok haber sitesinin “ABD Boğaziçi Üniversitesi’ne el koyabilir” gibi başlıklarla yayınladığı haberlerin ardından, New York Eyalet Mahkemesi’nin Boğaziçi arazisine el koyabileceğini söyleyen yorumlar yapıldı. 

Diğer yandan Cumhuriyet, Haberler.com, Günboyu Gazetesi, Haber.com ve OdaTV gibi internet siteleri de, iddiayı haber metinlerinde “iddia edildi” ifadesine yer vererek paylaştı.

Kampüsün Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile taşınabileceği söylentisinin ardından, yerleşkenin 1971 yılında Robert Kolej ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan bir anlaşmayla, bir üniversite kurulması şartıyla, Türkiye Cumhuriyeti’ne devredildiği, taşınması durumunda New York Eyalet Mahkemesi’nin okula el koyabileceği söylendi.

iddia paylasim boun arazi


İddia bir mutabakat metnine dayalı

İddia İstanbul Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olan Özgün Emre Koç’un 6 Şubat’ta yaptığı Twitter paylaşımlarına dayanıyor. Koç, Boğaziçi Üniversitesi’nin arazisine ilişkin paylaştığı bazı dokümanlarla, arazinin 1971 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarafından Robert Kolej’den, bir üniversite kurulması şartıyla alındığı ve başka amaçlarla kullanılması durumunda New York Eyalet Mahkemesi tarafından geri alınabileceğini belirtmiş. Koç’un paylaşımlarında devre ilişkin Columbia University Nadir Eserler ve Elyazmaları Kütüphanesi’nin Robert Kolej’e dair kayıtlar arasında bulunan orijinal belgelere de yer verdiği görülüyor. 

mutabakat metni boun

Metnin ilk sayfası.

Robert Kolej Mütevelli Heyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında imzalanan mutabakat metninin (memorandum of understanding) ilgili maddesi şu şekilde: 

“Heyet Ek A'da kırmızı ile belirtilen alanlar dışında, Bebek'te sahip olduğu tüm arsa ve binaları Hükümete bağışlayacaktır. (...) Ancak, bu mutabakat tarihinden itibaren iki yıl içinde ya da ilerleyen dönemde üniversitenin, eğitim faaliyeti yürütülmesi amacıyla devredilen mülk üzerinde faaliyete geçmemesi durumunda arsa ve binalar heyete geri döner. Bu bağlamda heyetin söz konusu devir için uygun New York Eyaleti Mahkemesi'nin onayını almasının gerekli olduğu kabul edilmektedir ve heyet derhal bu onayı isteyecektir.”

metin ilk sayfa boun

Maddeye göre Robert Kolej Mütevelli Heyeti’nin, İstanbul Bebek’teki arazi ve arazideki binaları Türkiye Cumhuriyeti’ne bağışlaması öngörülmüş. Arazinin, üniversitenin mutabakat metninin imzalandığı tarihten itibaren iki yıl içinde faaliyete geçmemesi veya ilerleyen dönemde farklı amaçlarla kullanılması durumunda heyete devredilmesi, devre ilişkin gerekli onayın New York Eyalet Mahkemesi’nden alınması gerektiği kararlaştırılmış. 

Mutabakat metninin yaptırım gücü yok

Heyet ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında 18 Mayıs 1971’de imzalanan metin bir mutabakat metni. İddianın doğru olup olmadığını anlayabilmek için imzalanan anlaşmanın hukuki niteliğine ve içeriğinine dair daha kapsamlı bir yorum gerekiyor. 

Uluslararası hukuk alanında çalışmalar yürüten Avukat Gökhan Cindemir, Twitter üzerinden yaptığı açıklamadaBu bir uluslararası anlaşma değil, Robert Koleji Mütevelli Heyeti ve TC Bakanlar Kurulunun aralarında yaptıkları protokol. Protokol ne Bakanlar Kurulu ne de meclisten geçmiş. Hükmü yok, zaten atıf yapılan mahkemenin yetkisi de iddia konusuyla ilgili değil. Kısacası ABD’nin olaya müdahil olması bu belgeyle imkansız” dedi. 

Teyit’in ulaştığı Bahçeşehir Üniversitesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olan Doç. Dr. Burak Huysal da benzer bir fikirde: Metnin içeriğinde ve başlığında açıkça belirttiği bu bir niyet mektubu. Mutabakat metni (letter of memerandum) hukuki olarak hiçbir bağlayıcılığa veya yaptırıma sahip değildir. Hem uluslararası hukukta hem de Türk hukukunda sözleşme, kanun ya da uluslararası adet kuralları dışındaki metinler taraflara iddia edildiği gibi bir borç yüklemez. Dolayısıyla borcun olmadığı yerde zorla yerine getirme gibi yaptırımlar da olmaz. Özellikle mülkiyet hakkı bu konuda hiçbir istisnaya yer bırakmamaktadır. Türkiye’de bulunan bir taşınmaz hakkında yabancı devlet mahkemelerince karar verilmesi mümkün değil. Metnin bağlayıcı olabilmesi için TBMM kararı gerekirdi.”

El koyma iddialarına sebep olan, Halk TV’de programa katılan Erol Mütercimler’in “Boğaziçi Üniversitesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile taşınabilir” iddiası. Rektörlük 9 Şubat’ta, “Boğaziçi Üniversitesi'nin mevcut kampüslerinden taşınarak, farklı semtlerde bulunan mekanlarda yeni kampüslere yerleşeceği yönünde son günlerde yapılan yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır. Yeni kurulan iki fakültemiz dahil olmak üzere, mevcut kampüslerimizde yapılacak düzenleme ve inşaatlarla eğitim-öğretim-araştırma faaliyetlerimiz aksamadan yerine getirilecektir” diyerek iddianın gerçek olmadığını söylemişti. 

Boğaziçi Üniversitesi nasıl kuruldu?

Daha önce Robert Kolej’e ait bir yüksek okul olarak kullanılan ve Bebek’te yer alan arazi 18 Mayıs 1971’de Milli Eğitim Bakanı Şinasi Orel ve Robert Kolej Mütevelli Heyeti arasında imzalanan bir protokol ile Türkiye Cumhuriyeti’ne bağışlandı. Protokole göre Mütevelli Heyeti, Bebek Kampüsü’nü özerk bir Türk üniversitesine dönüştürülmek üzere Türk Hükümeti’ne bağışlayacak, Arnavutköy kampüsü ise karma lise olacaktı. Arazinin bağışlanmasına karşılık, Türk hükümeti de bugünkü Robert Kolej’e orta öğretim kurumu olarak gelişmesini sağlamak amacıyla bir bağış yaptı

arsiv haber uni

Kurulacak üniversitenin adının ne olacağı da bir tartışma konusuydu. Mustafa Kemal Üniversitesi ve Fatih Üniversitesi önerilen adlar arasında olsa da sonunda kabul edilen adın, “Boğaziçi Üniversitesi” olduğu 2 Ağustos 1971’de yapılan meclis görüşmelerinden görülebiliyor.