Adının duyulduğu 2011’den bu yana gündemde olan Kanal İstanbul hakkında tartışmalar devam ediyor. Boğazların yoğunluğundan Montrö’ye, proje etrafındaki arsaların satışından reklam filmlerine, projeyle ilgili birçok iddia söz konusu. Teyit’e sıkça bildirilen bir haritanın da, ABD'nin daha 1950 yılında çizdiği ve Kanal İstanbul'unki ile aynı Marmara Denizi Kanalı projesi haritasını gösterdiği öne sürülüyor.
Harita savunma planı olarak çizilmiş olabilir
İddia konusu haritanın üzerinde çeşitli notlar dikkat çekiyor. “Line” (hat), “division” (bölge) gibi terimler, haritanın Kanal İstanbul projesini değil, askeri bir savunma planını gösteriyor olabileceğini düşündürüyor.
Haritanın simgeleri arasında yer alan işaretler de askeri ifadeleri barındırıyor. İstanbul’un Asya yakasında bazı bölgeler “askeri operasyonlar için uygun” ve “uçak iniş bölgesi” diye işaretlenmiş.
ABD arşivlerine ulaşılamıyor
Teyit, haritanın tam olarak neyi gösterdiğini bulabilmek için haritanın Kanal İstanbul haritası değil Amerikan savunma planını gösterdiğini iddia eden ilk isim Nicholas Danforth’a ulaştı. Danforth haritayı ABD arşivlerinden bulduğunu belirtti.
ABD Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresi'nde “Türkiye'deki askeri yardım birimlerinin kayıtları” isimli epey geniş bir harita ve tarihi belge arşivi bulunuyor. İddiadaki tarih aralığı ve detaylar göz önünde bulundurularak kayıtlarda inceleme yaptığımızda, üç belgenin iddiadaki harita ile ilişkili olabileceğini tespit ettik. Bunlardan ilki 1951 - 1954 aralığında tarihlenmiş “Türkiye’ye Yardım Amaçlı Birleşik Amerikan Askeri Misyonu” isimli harita ve metinden oluşan bir belge. Diğer iki belge de aynı isme sahip. 1947 - 1954 aralığına tarihleniyor, fotoğraf, harita ve diğer grafiklerden oluşuyor.
Bu belgeler gizli ve devlet sırrı olarak nitelendiriliyor ve çevrimiçi erişim sağlanamıyor. Teyit haritaları görebilmek ve iddiayı teyitleyebilmek için ABD Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresi’ne e-posta ile ulaşmaya çalıştı, fakat yanıt alamadı.
Peşi sıra, konuyla ilgili Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlığına ulaşılsa da ilgili haritanın neyi gösterdiğine dair somut bir yanıta ulaşılamadı.
Çakmak Hattı ve Çatalca Hattı
II. Dünya Savaşı sadece savaşan devletleri değil, Türkiye gibi jeopolitik konum sebebiyle her an savaşa girme riski bulunan ülkeleri de etkilemişti. Bu risk sebebiyle Türkiye de bazı savunma önlemleri aldı. Haritada yer alan “Çatalca Line” ibaresini araştırdığımızda, hattın bu bağlamda hazırlanmış bir savunma planının parçası olabileceği bilgisi karşımıza çıktı.
Hüsnü Özlü’nün Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi’nde kaleme aldığı makalesinde ve Sabit Çetin’in II. Dünya Savaşı’nda İstanbul ve Trakya’da Alınan Tedbirler: Pasif Korunma ve Tahliye isimli yüksek lisans tezinde “Çakmak Hattı” anlatılmış. Bu kaynaklara göre II. Dünya Savaşı sırasında Batı Anadolu’da olası bir taarruza karşı bazı savunma hatlarının oluşturulması planlanmıştı. Bu kapsamda savaşın ilk yıllarında Batı Trakya’da Kırklareli Edirne hattında inşa edilen “Çakmak Hattı” askeri gücün yeterli olamayacağı değerlendirildiği için asıl savunma hattı olmaktan çıkarılmış, bu hatta destek olarak Çatalca önlerinde yeni bir savunma hattı kurulmuştu.
Ayrıca Osman Yalçın ve Mustafa Şahin’in yazdığı makalede, Çakmak Hattı’nın adını dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’tan aldığı ve ilk olarak Kırklareli ve Edirne’den geçtiği, daha sonra Çatalca’ya kadar uzatıldığı bilgisi mevcut.
Kısacası döneme ait tarihi belgeler doğrultusunda haritadaki işaretli bölge, II. Dünya Savaşı sırasında savunma planı olarak çizilen Çatalca Hattı ile örtüşüyor.
Çakmak Hattı basına yansıdı
Çakmak Hattı, Türkiye Gazetesi, Milliyet, TRT ve NTV gibi haber sitelerinde konu oldu. Türkiye gazetesine verdiği bir röportajda Çakmak Hattı’nın II. Dünya Savaşı’ndan korunmak amacıyla oluşturulduğunu ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Nuri Yazıcı, E-5 karayolu ve bazı tarlalar üzerinde bulunan koruganların (ateş etmeye imkân verecek biçimde hazırlanmış delik ve mazgalları bulunan yer) bakımsız halde olsalar da hala var olduklarını belirtti.
Görsel: TRT
Kanal İstanbul güzergahı ile haritadaki güzergah uyumsuz
Bununla beraber iddia konusu haritadaki işaretli bölgeyi Kanal İstanbul'un güzergahıyla karşılaştırdığımızda aynı yeri de göstermediğini görüyoruz. Bir Anadolu Ajansı haberine göre, Kanal İstanbul projesi, Küçükçekmece gölünden başlıyor. Fakat iddia konusu olan haritada gösterilen hat, güneyde Büyükçekmece gölünden başlıyor.
“Harita 1950’li yıllarda hazırlanmış olamaz”
Teyit haritayla ilgili bilgi almak üzere Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden tarihçi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’a da ulaştı. Yapılan telefon görüşmesinde Taşkıran, haritanın II. Dünya Savaşı sırasında Bulgaristan’a kadar ilerleyen Almanlardan gelebilecek muhtemel bir saldırıya karşı hazırlandığının anlaşıldığını; yüksek ihtimalle de Çakmak Hattı’nı gösterdiğini ifade etti.
Taşkıran’a göre, harita iddia edildiği gibi 1950’li yıllardan da değil, 1941 yılında hazırlanmış olması daha muhtemel. Taşkıran haritanın Almanya’nın İstanbul boğazını geçmesi durumunda Karadeniz’den nerelere ilerleyebileceğini, tümenlerin nerelere gönderileceğini gösterdiğini, hattın uygulamaya geçmediğini, yalnız planlandığını da ekledi.
Yani harita büyük ihtimalle bir su kanalını göstermiyor ve hazırlayanın bizatihi ABD olduğu da şüpheli. Tarihi kanıtlara bakıldığında haritanın II. Dünya Savaşı sırasında olası bir saldırı için hazırlanmış olabilen bir savunma hattını gösteriyor olması ihtimali baskın. Analizle ilgili ortaya çıkabilecek yeni kaynak ve bilgilerle birlikte güncelleme yapılabilir.